Bahçeli, “7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Başbakanlık makamı hem doğrudan hem de dolaylı olarak bize teklif edildi” dedi. MHP Lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti:UYANIK OLMALIYIZ“Santa Maria Kilisesi’nde yapılan menfur ve melanet eylemi lanetliyorum. Toplumsal huzurumuzu bozmak amacıyla Türkiye düşmanları hiç boş durmuyor. Gelişmeleri dikkatle takip etmeliyiz. Bilhassa 31 Mart seçimlerine kadar, provokasyon ortamını canlı tutmayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız.HERKES AYNI HAKKA SAHİPMilletimizin her ferdi kanun önünde aynı haklara sahiptir. Dağdaki çobanımızla üniversitede ders veren bir akademisyenimiz arasında hukuken ve demokratik haklar açısından hiçbir fark yoktur. Her neviden ayrımcılık ve bölücülük ayaklarımızın altındadır. 31 Mart’a kadar durmayacağız. Varsın birileri utanmadan parti parti dolaşsın, hatta devşirilsin, DEM’lensin, siyasi fırıldağa dönüşsün. 31 Mart’ta hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz.DAVUTOĞLU’NUN SÖZLERİAhmet Davutoğlu’nun konuşmasının bir yeri oldukça dikkatimi çekti. Bizzat şahsıma yönelik demişti ki; ‘Sizin peşinde koştuğunuz Başbakanlık makamını terk ettik, ama hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk’. Parlamenter Sistem hâkimken, cümle âlem biliyor ki eğer başbakanlık arzusuna kapılsaydım, koşmama yer ve gerek katiyen olmazdı. Sayın Davutoğlu, masalı bırak, bizi bilen bilir, senin de sicilini bilmeyen yoktur. Doğrudur, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra başbakanlık makamı hem doğrudan hem de dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye’nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi, nefsimi çiğnemeyi vatan, millet ve şeref görevi saydım. Pişman olmadığım gibi aynı durum bugün vasat bulsa yine benzer duruşu cesaret ve hamiyetle gösteririm. Kaldı ki sen, Başbakanlık makamını terk etmedin, kapının önüne tarihi bir tasarrufla bırakıldın.”İTTİFAKTA SORUN YOKGünlerdir, Cumhur İttifakı’nda sorun yaşandığını iddia ediyorlar. Devamlı çalı dibi yoklayıp, davulun kasnağına vuruyorlar. Cumhur İttifakı’nı anlamak ve anlatmak her kişinin harcı değildir, hele hele bozguncuların hiç değildir.CHP Genel Başkanı’nın Türkiye ittifakını telaffuz etmesi nafile bir gayrettir. Millet İttifakı olmadı, şimdi de Türkiye ittifakı mı kuracaklar? Zillet tutmadı, ittifakın çatı ismi olarak Türkiye’yi mi kullanacaklar? Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin, neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı? Neresi adamlık? Neresi vefakârlık?
Bir yanıt yazın