Bir eser vatanına böyle kazandırıldı... Kod adı: Orpheus’un tutkalı

Bir eser vatanına böyle kazandırıldı… Kod adı: Orpheus’un tutkalı

yazar:

kategori:

ANKARA’nın dar koridorlu, kapıların küçük odalara açıldığı klasik devlet dairelerinden biri… Her odanın içinde gece-gündüz yürütülen hummalı bir çalışma var. Çünkü her görmezden gelme, her vazgeçme Türkiye için büyük bir kayıp. Ankara’da Kültür Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü bünyesindeki Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’ndayız. Yaklaşık 30 kişilik bir ekip Türkiye’nin değerleri ülke dışına çıkarılmasın, çıkarılanlar geri getirilsin diye çalışıyor.DEDEKTİF TİTİZLİĞİYLEVe öyle sadece sıradan metotlarla değil, yeri geliyor dünyanın en büyük müzelerine, müzayede organizasyonlarına meydan okuyan dedektifler gibi…Daire Başkanı Zeynep Boz bir arkeolog. 17 yıldır kültür varlıklarının yurtdışına kaçırılması alanında çalışıyor. Kaçak kazıların önlenmesinden kaçırılanların ya da yasadışı yollarla Türkiye dışına götürülen eserlerin geri getirilmesinden ve bu konuda ülke içinde bir farkındalık yaratılmasından sorumlu. Son 20 yılda sikkelerden lahitlere kadar 12 binin üzerinde tarihi eser Türkiye’ye getirildi. Bunların bazıları diplomatik yazışmalarla yapılabildi, bazıları ise titiz, ısrarlı çalışmalarla. Yaklaşık 10 yıl önce yapılan bir operasyonla Türkiye’ye getirilen ve şu an Şanlıurfa Müzesi’nde sergilenen ‘Orpheus Mozaiği’nin dedektiflik filmlerine konu olacak hikâyesini Zeynep Boz anlattı:‘BU MOZAİK BİZİM’“Barış Salman Hoca tezinde Dallas Güzel Sanatlar Müzesi’nde bulunan bu Orpheus Mozaiği’nin Şanlıurfa Edessa kökenli olduğunu ve oradan kaçırılmış olduğunu yazdı. Biz de bunun üzerine bir araştırma başlattık. Bu araştırma yapılırken müze de bizimle aynı zamanda irtibata geçiyor. Diyor ki ‘Bir köken araştırmasına başladım. Elimde böyle şaibeli kökenden gelen eserler olsun istemiyorum. Böyle bir mozaik var, bu sizden olabilir mi?’ Biz de diyoruz ki, ‘Evet, kesinlikle bizden, hatta bakın bilimsel verilerimiz var. Biz bunun iadesini istiyoruz.’ Diyorlar ki, ‘Yok, bilimsel raporunuz bizi ikna etmedi, başka ne delil sağlayabilirsiniz?’‘O YAPIŞTIRICI YERLİ’Bunun üzerine biz de Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı ile irtibata geçiyoruz ve Urfa’da bir fotoğrafçıda birtakım negatifler ele geçiriliyor. Şimdi savcılık soruşturmasıyla bu konu ortaya çıkınca tabii, biz de bunun delil olduğunu söylüyoruz. O zaman diyorlar ki ‘Belki fotoğraf Suriye’de çekilmiştir, Türkiye’de tab edilmiştir.’ Anlaşmaya gönlü yok olarak algılıyoruz bunu. Yalnız fotoğrafta bir tutkal var. Bu tutkalın bir markası var ama bizim için okuması çok zordu. Emniyet bize yardımcı oldu, siber daire bu fotoğrafı iyileştirdi ve biz o zaman markayı okuyabildik. Aradık firmayı, konuyu anlattık, ‘Fotoğrafta sizin tutkalınız var. Siz bunu hiç Türkiye dışında bir yere sattınız mı? Yani mesela ben Suriye’ye bir markete gitsem senin tutkalını bulur muyum?’ ‘Hayır, biz yerli bir firmayız’ dedi. Bunun üzerine bu eserin iadesini sağlamak mümkün oldu.” 


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir