Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 11. kez düzenlenen Boğaziçi Film Festivali, yarın akşam Atlas Sineması’nda açılış yapacak. 8-16 Aralık tarihlerinde Türkiye ve dünya sinemasından seçkin örneklerin gösterimleri, ustalık sınıfları ve söyleşileriyle sinemaseverleri ağırlayacak olan festival, Gazze’de yaşananlara dikkat çekmek için hayli zengin Filistin seçkisi sunuyor. Festivalin açılış gecesi Oscar adaylığı ve BAFTA Ödülü bulunan Filistin asıllı Farah Nabulsi’nin “The Teacher” isimli filmiyle yapılıyor. Nabulsi ayrıca 10 Aralık saat 14.00’te Atlas Sineması’nda bir masterclass da gerçekleştirecek. Festivalin bir diğer masterclassı ise Macar yapımcı, yönetmen ve senarist Kristof Deak tarafından yapılacak. YERMÜK KUŞATMASI DA VAR Altı filmin gösterileceği Filistin seçkisinde, gösterilen filmlerin yönetmenleriyle de söyleşiler yapılacak. Seçkide izleyiciyle buluşacak filmlerden Abdallah Al-Khatib’in Suriye’deki iç savaşta Esad rejiminin, dünyanın en büyük Filistinli mülteci kampı olan Yermük bölgesinin kuşatmasında yaşananları aktardığı 2021 yapımı “Little Palestine (Diary of a Siege)” filminin yanı sıra, Maha Haj’ın “Mediterranean Fever”, Mohanad Yaqubi’nin “R21 aka Restoring Solidarity”, Michel Khleifi’nin yönettiği “Tale of the Three Jewels”, Tewfik Saleh’in “The Dupes”, Ahmad Saleh’in “House Ayny- Night” filmleri yer alacak. Gösterimler AKM Yeşilçam, Atlas Sineması, İstiklal AVM-Cinema Pink ve Hope Alkazar olmak üzere dört farklı salonda olacak. TOPLAMDA BİR MİLYON ÖDÜL Ulusal yarışmada 8 film, uluslararası yarışmada 10 film, Ulusal Belgesel yarışmasında 9 film, Ulusal ve Uluslararası Kısa Kurmaca Film yarışmalarında 10’ar filmin yer aldığı festivalde ödüller 1 milyonu buluyor. En İyi Ulusal Uzun Metraj Filme 200 bin, En İyi Uluslararası Uzun Metraj Filme 100 bin TL ödül verilirken, kısa filmler içerisinden en iyi filme 50 bin TL değerindeki Ahmet Uluçay Kısa Film Büyük Ödülü verilecek. ULUSAL JÜRİ BELLİ OLDU Sinema Yazarı Burçak Evren’in başkanlığındaki ulusal yarışma jürisinde Senarist Hilal Çelenk, Yönetmen Ahmet Sönmez, Sinema Yazarı Serdar Arslan ve Yapımcı Esi Gülce Kutluata yer alıyor. Uluslararası Yarışma Jüri Başkanı bu yıl Necip Fazıl Ödülü’nü kazanan Bab’aziz’in yönetmeni Nasır Kemir olurken, Kısa Kurmaca Jürisi’nde Osman Nail Doğan, Ali Vatansever ve Oscar Ödüllü Kristof Deak yer alıyor. Ulusal Belgesel Jürisi ise Süleyman Tezgel, Mehmet Bahadır Er ve Gülben Arıcı’dan oluşuyor. DEVAMLILIK ÖNEMLİ Boğaziçi Film Festivali’nin milli ve manevi değerlere sahip bir yapıda olduğunu, Türk kültürünü ve sinemasını dünyaya tanıtan filmlere yer verdiklerini belirten Festival Başkanı Ogün Şanlıer, “Festivali, sinema alanında yeni yönetmenlere ürettikleri filmleri seyirciyle buluşturabilecekleri bir mecra oluşturma anlamında çok önemli buluyoruz. Bu seneye özel olarak festivalimizde Filistin seçkisi öne çıkıyor. Filistinli yönetmenlerin filmlerini hep birlikte izleyeceğiz, yönetmenlerini de buraya davet ettik, onları da ağırlayacağız” dedi. Festivalin Artistik Direktörü Samed Karagöz de, “Bu yıl 11. kez düzenlenen festival hem yurt içinde hem de yurt dışında artık bilinirliğe sahip. Festivallerde devamlılık ve kesintiye uğramamak son derece önemli. Bu yıl hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan tüm sıkıntılara rağmen festivalin yapılabiliyor olması son derece önemli” ifadelerini kullandı. Türkiye UNESCO listelerine 4 kültürel mirasını daha kaydettirdi sıralamada 2’nciliğe yerleştiKültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dört kültürel mirasın daha UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine eklendiğini açıkladı. Ersoy, Türkiye’nin bu listelere en çok unsur kaydettiren 2’nci ülke olduğunu duyurdu.Anadolu’dan ABD’ye kaçırılmışlardı: 41 tarihi eser Türkiye’ye geri dönüyorABD’de ele geçirilen Anadolu’ya ait 41 tarihi eser, Kültür ve Turizm Bakanlığının ABD’li yetkililerle ortak yürüttüğü çalışmalar sonucu New York’ta Türk yetkililere teslim edildi.Diziler bozmasın biziYapımcı, senarist ve psikologlara göre, dizilerde sıklıkla işlenen aldatma, şiddet gibi olumsuz içerikler, aile ve toplumsal yapıyı tehdit ediyor. Bilinçaltı yoluyla ailesiz toplumun Batı’da olduğu gibi normalleşeceği endişesini taşıyan uzmanlar, dizilerdeki kötü örneklerin özendirici olmaması gerektiğini belirtiyor.
Bir yanıt yazın