Boykot listesindeki İsrail dostu firmalardan pişkin tavır: Suçlunun safındalar | Aktüel Haberleri

Boykot listesindeki İsrail dostu firmalardan pişkin tavır: Suçlunun safındalar | Aktüel Haberleri

yazar:

kategori:

Marka İletişim Stratejisti ve Bilişim Vadisi Kurumsal İletişim Koordinatörü Leyla Gök İsrail ürünlerine uygulanan küresel boykotun markalar üzerindeki uzun süreli etkisini değerlendirdi.İsrail’in Filistinlilere yönelik insanlık dışı saldırılarına tüm dünyanın şahit olduğunu belirten Gök, şöyle devam etti:"Bu zulme sessiz kalmak istemeyen milyonlarca insan da dua etmenin dışında neredeyse yapabilecekleri tek şey olan İsrail’e destek veren markaları boykot ediyor. Tüm dünyada verilen bu tepkinin oldukça etkili bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Markaların satışlarının düşmesi, bazı şubelerini kapatmak zorunda kalmaları ve buna karşı reklamlarını artırma çabaları da bu tepkinin ne kadar güçlü bir etki alanı oluşturduğunu gösteriyor."Gök, müşterilerin ürün satın alırken sadece maddi değil manevi olarak da tatmin duygusu yaşamak istediğine dikkati çekerek, markaların müşterilere verdikleri sözlere sadık kalmalarının önemli bir şirket stratejisi olduğunu dile getirdi.Gazze saldırıları sırasında İsrail’i destekledikleri için boykot edilen global markaların bu durumu geçmiş boykotlar gibi kısa süreli bir zarar olarak görüyor olabileceğini ifade eden Gök, "Bu boykot markalar için sadece kısa süreli bir maddi zarar değil, onlarca yıl verdikleri sözle inşa etmeye çalıştıkları markalarının temeline dinamit döşemektir. Markaların eylemleriyle vaatlerinin çelişmesi halinde tüketici güvenini zedeleyerek, markanın temeline zarar verebilecek bir uyumsuzluk yaratır." diye konuştu.Gök, İsrail saldırılarını destekleyen markaların, satış ve pazarlama sırasında verdikleri "ayrımcılık yapmayacakları" vaadiyle gerçekliğin çeliştiğini aktararak, markaların reklamlarında yer verdikleri "insanlık sevgisi, ayrımcılık karşıtlığı, dünyayı kurtarma" gibi vaatlerinin konu İsrail olunca geri plana itildiğini kaydetti.Markaların müşterilerle olumlu iletişime geçmek için kurdukları cümlelerin Gazze saldırılarında bir anda yok olduğuna değinen Gök, "Bu markaların, tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen sivil katliamları ve savaş suçlarına karşı verdikleri destekle bize satmaya çalıştıkları insanlık tablosu akıl almaz bir çelişki." değerlendirmesinde bulundu."Boykot edilen markalar saflarını suçludan yana tuttular"Gök, markaların artık ürünleri kadar pazarlamaya da yatırım yaptığına işaret ederek, yeni nesil müşterilerin markalardan sadece ürünlerinin iyi olmasını değil aynı zamanda toplumu iyileştirici söylem ve eylemlerde bulunmalarını talep ettiğini anlattı.Müşterilerle söylem ve vaat birliğinde buluşamayan markaların bir süre sonra maddi açıdan zorlanacaklarının altını çizen Gök, şu ifadeleri kullandı:"Markaların gerçek bir problemle karşılaştıklarında sergiledikleri duruş, asıl pozisyonlarını belirler. Boykot listelerinde yer alan markaların düştükleri hata tam da söylemleri ve eylemlerinin uyuşmadığı noktadır. Boykot listelerinde yer alan global bir kozmetik şirketi kendi misyonlarında ayırt etmeksizin sözde dünyadaki tüm kadınların güzelliklerini ortaya çıkarmayı vaat ediyor. Peki İsrail güçleri tarafından hapse atılan, öldürülen ve aralarında bebekli annelerin de bulunduğu kadın esirler, dünyadaki tüm kadınlar kapsamına girmiyor mu?"Gök, markaların çıkarları için müşterilere yalan söylediğine vurgu yaparak, boykot edilen markaların müşteriler gözünde hiçbir değerinin kalmayacağı görüşünü paylaştı.Gazze saldırılarında boykot edilen markaların "suçludan" yana tavır almasının stratejik ve "vicdani" olarak yanlış bir tercih olduğunu vurgulayan Gök, sözlerini şöyle tamamladı:"Marka vaatlerini özellikle ‘insanlığın geleceği, mutluluğu, birlikteliği’ gibi kavramlar üzerine temellendiren markalar saflarını suçludan yana tutarak kendi vaatleriyle çelişiyor ve aslında müşterilerine yalan söylüyor. Tüm insani ve vicdani değerleri bir kenara bıraktığımızda ve olayı tamamen marka çalışmaları bağlamında değerlendirdiğimizde dahi boykot edilen markaların müşterilerinin gözünde hiçbir güveni kalmaması gerekir. Çünkü markalar vaatleriyle müşterilerine bir söz verir ve müşterinin zihninde oluşturduğu duygu ve düşüncelerle var olur. Tüm insani değerleri bu vahşet, suç, çaresizliği bir tarafa bıraktığımızda, bu suça destek veren markaları, sadece mesleki ve etik değerler çerçevesinde dahi değerlendirdiğimizde marka sözleriyle çeliştikleri ve insanları ayrıştırdıkları için bu boykotu sürdürmeliyiz. Kendimize ve insanlığa duyduğumuz saygı için boykota katılmak ve sürdürmek oldukça kıymetli."Gazze’deki katliama destek veren Starbucks ve McDonald’s’ın ardından Domino’s’a da boykot şoku: Gelirleri beklentilerin altında gerçekleştiİsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırılara destek niteliğinde açıklamalar yapan ve yardımlar gönderen uluslararası firmalar, dünya çapında boykot edilmeye devam ederken, yaşanan gelişmeler söz konusu şirketlerin bilançolarına da olumsuz yansımaya başladı. Starbucks ve McDonald’s’ın finansal sonuçlarının piyasa beklentilerini karşılayamamasının ardından benzer bir tablo Domino’s Pizza’da da ortaya çıktı. Şirketin geliri 1,42 milyar dolar olan piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.Siyonist’i boykot inancın gereğidirSiyonist ve destekçilerinin mallarını boykot etmek… Müslümanların sahip oldukları Allah inancı hiç olmazsa bunu sağlamalıdır. Doç. Dr. Osman Mutluel yazdı. Boykot McDonald’s’ı yüzde 4 erittiSoykırımcı İsrail’e destek olan markalara yönelik dünya çapında boykotlar sürerken, Starbucks’ın ardından McDonald’s da zarar ettiğini açıkladı. ABD merkezli fast-food devinin şirket hisseleri yüzde 4’lük daha kayba uğradı.Boykot yapmak için felaket beklemeye gerek yok: Yerlisi var!Çocuk gelişim uzmanı, eğitimci, yazar Doç.Dr.Saniye BENCİK KANGAL Yerli olanı desteklemek ve bu yolda çocuklarımıza model olmak üzerine yapmış olduğu konuşmada, "Bir savaş bir felaket beklemeye gerek yok, zaten yerli olanı kullanmalıyız. Biz sadece ödevini yapan çocuklarla gurur duymayacağız, aynı zamanda vatanına milletine sahip çıkan çocuklarla gurur duyacağız." dedi.Katliama destek veren firmalara boykot şoku: Yüzlerce milyon dolarlık gelir kaybına uğradılalarİsrail’in Gazze’yi işgali sonrası dünyanın farklı ülkelerinde İsrail’e destek veren firmalara karşı boykot çağrıları artarken boykotların etkisi uluslararası şirketlerin bilançolarına yansımaya başladı. Boykotların Orta Doğu’da satışları etkilemesiyle McDonald’s’ın geliri piyasa beklentisinin altında kalırken ABD’li kahve zinciri Starbucks’ın Orta Doğu ve ABD’deki mağazalarında da müşteri trafiği yavaşladı, satışlar zayıfladı. Domino’s Pizza’nın, Malezya başta olmak üzere Asya’daki satışları azaldı, KFC, Pizza Hut ve Taco Bell restoranlarının sahibi Yum! Brands’in geliri geçen yılın son çeyreğinde beklentinin altında kaldı


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir