Bütün zamanların klasiklerinden biri | Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri

Bütün zamanların klasiklerinden biri | Yeni Şafak Kitap Eki Haberleri

yazar:

kategori:

İSMAİL KARAKURTİbn Haldun’un “İnsanın yeryüzündeki macerasını bir insanlık tarihi perspektifiyle ele almasıyla da evrensel bir eser” olan Mukaddime, iki cilt halinde şık ve kutulu baskıyla Kapı Yayınları’ndan da çıktı. Yayınevi bu kült eserin iki cildinin arka kapağıyla kutusunun ön, arka ve sırtına eskiden günümüze kadar bilinirliğini olumlayan; “Neredeyse bütün zamanların İslam klasiklerinden biri…” mottosunu yerleştirmiş. Tarih felsefesinin yanında sosyoloji ilminin de temellerini atan harikulade kitap için uygun ve çarpıcı bir parola olmuş bu. MUKADDİME NEDİRBatılıların “Tunus’lu Büyük Bilge” dedikleri İbn Haldûn, aslında Mukaddime diye müstakil bir kitap yazmamıştır. Kitâbu’l-İber adlı büyük tarihinin; önsöz, mukaddime ve altı ana bölümden oluşan birinci kitabı sonradan Mukaddime adıyla bilinir. Elimizdeki iki ciltlik kitapta bu tasnif başlıklarına sadık kalınmıştır. Tek fazlalık Pîrîzâde’nin Takdimi ile Ahmed Cevdet Paşa’nın takdimi ikinci cildin sonunda ek olarak verilmesidir.Mukaddime bir kitabın asıl metninden önceki yazısı anlamına gelir. Bunun gereği olarak ana metne başlanmadan önce bazı bilgiler verilir. Sözlük anlamı da zaten giriş demektir. “Büyük Bilge”, kitabına bu düşünceden hareketle önsöz ve giriş yazısıyla başlangıç yapıyor. Önsözün daha başında tarih ilminin, muteber ilimler arasında olduğu kanaatinden sonra bu ilmi tahsil etmek için ticaret erbabından padişahlara kadar herkesin yollara düşeceğini, bu uğurda malını ve parasını sarf edeceğinden bahseder. Ne de olsa tarih ilmi muteberdir ve geçmişin hâllerini, hâdiseleri, devletlerin yaşadıklarını ve değişiklikleri kayıt altına alır. Burada esas olan olayları eşyanın hakikatine uygun inceleme, durum ve sebeplere, derin fikirler eşliğinde vâkıf olmadır. Çünkü ona göre tarih hem asıl ve hikmetli hem de sayılı ve müstakil ilimlerden biri olmayı hak ediyor. Ayrıca tarihin ne olduğundan habersiz bazı ehliyetsiz kişilerin boş kuruntular ve yalan hikâyelerini gerçek farz ederek yazmalarından da şikayetçi İbn Haldun. Bunları yani nakledilenleri ancak dikkatle inceleyip akıl ve idrakle tartıp ölçen basiretli kişilerin bakış açısının ayırt edebileceğini vurguluyor.NASIL YAZILDI VE NELER İÇERİYOR?Mukaddime tarih ilminin fazileti, usul ve sistemleri, tarihçilerin bildirdikleri haberlerin bazılarında yaptıkları yanlışlıklar, kuruntular ve bunların sebepleri hakkındadır. Kitap hakkında bilgi edinmek isteyen okurlar açısından önsöz ve mukaddime (giriş) kısmının başarısı oylumlu bölümlerden oluşan ana metne ilgiyi yoğunlaştırıyor. Bu anlamda önsözün kitaba giriş için, mukaddimenin (giriş) de birinci kitabın bölüm metinlerine zemin hazırlanmak amacıyla yazıldığı anlaşılıyor.“Dünya medeniyeti, topraklar üzerinde bir araya gelmiş türlü türlü karakterler, farklı hâl ve özelliklere sahip olan insanların bütünüdür.” Buna göre Mukaddime ayrıntılara getirdiği yeniliklerle bir ansiklopedi olduğu kadar dünya medeniyetinin de haller kitabıdır. Her ne olursa olsun, bütün dünya hâlleri ve insan tavırları, günlerin geçmesi ve toplumların dönüşmesiyle değişir. Çünkü İbn Haldun’a göre insan toplumsal bir canlıdır, toplumlar da birer canlı varlıktır; insanlar gibi, toplumlar da doğur, büyür ve yok olurlar.Birinci Kitap’ta, uygarlık ve toplum hayatının yanı sıra toplum yönetimi, ekonomi, yaşam biçimleri, sanatlar, ticaret ve ilim gibi birçok temel konu işleniyor. Sadece kendi devrinin tarihi, coğrafi, ekonomik, sosyal ve kültürel panoramasını vermiyor aynı zamanda içerdiği gelecek vizyonlarıyla dünya literatüründe hep kaynak eser konumunda kalmayı da başarıyor. Çünkü birinci kitabın bölümleri akılcı bir yaklaşım, çözümleyici bir yöntemle uygarlığın (Umrân-ı Âlem) özelliklerinden iklime, coğrafyadan bedeviliğe, göçebelikten yaban kavimler ve aşiretlere, hadarilikten (yerleşik hayat), insanların birbirleriyle olan mücadelelerine, geçim kaynaklarından sanatlara, insanların düşüncelerinden ilim çeşitlerine, ilimlerden nedenselliğe, emir-ül müminin unvanından hanedanlığa, hazine gelirlerinden devlet işlerine, kadılıktan müftülüğe, cemaate imamlıktan kamu görevine, polislikten çarşı – pazarların ve para (akçe) işlerinin denetlenmesine dair toplum olarak örgütlenme özellikleri, örnekler, her birinin sebepleri ve gerekçeleri hakkındadır. Özellikle tarih ilminin fazilet ve şerefiyle tarihçilerin yöntemlerine ve düşülebilecek yanlışlıklara dikkat çeken İbn Haldun, dört bir taraftaki Araplar, Acemler ve Berberiler gibi milletler ve grupların (sonradan Türkleri de ekler) hâllerini açığa çıkarmak için kitabını bölüm bölüm ve ayrıntılı bir şekilde kaleme aldığını ifade eder. Bizi yakından ilgilendiren önemli bir noktaysa Türk devletlerine ve Türk tarihine yaptığı göndermeler… Bazı kavram ve sorunları Türk tarihinden aldığı örneklerle somutlaştırarak çözmesi gibi.Kitabını yazarken tarih ilminin getirdiği sorumluluk çerçevesinde hareket ettiğini savunur. Devamında da “Bu kitap içerdiği nadir ilimler ve acayip hikmetler nedeniyle kendi alanında benzersiz bir eser oldu” açıklamasını yapar. Büyük bir emekle yazdığı kitabı için yüce Allah’a “yaptıklarımızı iyi niyetle yapmayı ve özel olarak da bu eserimdeki gayretimi övülmeye layık kılsın” diye dua eder.BİRÇOK SAHANIN KİTABIOkumayı bitirirken diyeceğimiz şu ki bu eseriyle sosyolojiye “asabiyet, bedevi, hadari, umran” gibi kavramları kazandıran İbn Haldûn, tarih, siyaset, felsefe ve sosyolojiye dair fikirleriyle de akademik sahalara katkı sunar. Evrensel ün kazanmış bütün eserler gibi okurun beklentisini hep üst düzeyde tutan Mukaddime, alışılagelmiş kavramları ve kalıpları ortadan kaldırarak kendi tarihinin felsefesini buluyor, her kitabın okurunu bulduğu gibi.Uykusundan uyandırıp şiirlerimi okuduğum arkadaşlarım olduMuhammed Yusuf Aktekin’in ilk şiir kitabı Farelerin Bilime Katkısı Ketebe Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Yıllara yayılan şiir macerası hakkında konuşurken Aktekin, “Uykusundan uyandırıp “Dinle! Yeni bir şiir yazdım.” dediğim arkadaşlarım da oldu, onlara şiir okumayayım diye beni görünce kaçıp yolunu değiştirenler de.” diyor.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir