Başakşehir’deki Medine Müdafii Fahrettin Paşa Camisi, bu yaz tatilinde çocukları bilim, sanat ve Kur’an’ın ışığında eğlenceli ve öğretici deneyimlerle buluşturdu. Avlusunda çocuk sesleri yankılanan camide, minikler hem dini hem de modern bilimin temellerini öğrenmek için gayret gösterdi. Yazılım ve kodlama dersleriyle teknolojiyi, drama ile kendini ifade edebilmeyi, zekâ oyunlarıyla düşünsel, İngilizce ile dil becerilerini geliştiren çocuklar için cami, dini eğitimlerinin yanı sıra bilim ve sanatla da gelişimlerini sağlayan adeta bir okula dönüştü. Medine Müdafii Fahrettin Paşa Camii İmam Hatibi Enes Abdurrahman Hibe’nin ortaya koyduğu vizyonla üç yıl önce başlatılan program, çocukları ahlaki değerlerle donatırken onları geleceğin dünyasına da hazırlamayı amaçlıyor. Yaz kurslarına katılan çocukların yoğun bir Kur’an eğitimi aldıklarını, bu eğitimi aynı zamanda çeşitli sosyal faaliyetlerle de desteklediklerini söyleyen Hibe, yaklaşık 150 öğrencinin katıldığı kursta haftanın 5 günü 4 saat süren eğitimlerin son bir saatinde İngilizce, yazılım ve kodlama, drama ve zeka oyunları derslerin verildiğini anlatıyor. “Öğrencilerimizin eğitimine sevgiyle yaklaşıyoruz, onların gelişimini desteklemek için çalışıyoruz. Camimizde mutluluğun havasını teneffüs eden aileler, tatil planlarını bile bu kursa göre yapıyor” açıklamasını yapan Hibe, bu kursların amacının çocukları güzel ahlaklı bireyler olarak yetiştirmek olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Çocuklarımızın güzel ahlaklı yetişebilmesi ve dinin güzelliklerini bilimle alakalı derslerle bağdaştırarak, güzel bir sinerji ortaya çıkartmak için çalışıyoruz. Dinimizi bütün öğrencilerimize sevdirme gayreti içerisindeyiz.” Çocuklara bilim ve sanat desteğiBilgisayar mühendisi Ahmet Kaplan, 3 yıldır Fahrettin Paşa Camii’nde yaz tatili boyunca öğrencilere yazılım-kodlama dersleri veriyor. Burada ders vermekten çok mutlu olduğunu dile getiren Kaplan, “Öğrenciler çok ilgili ve meraklılar. Onların bu merakını doğru algoritmalar ve kodlama teknikleriyle daha iyiye yönlendirmek istiyoruz” diyor. Çocukların seviyesine göre temel bilgisayar kavramlarını da anlattığını ifade eden Kaplan, “Kodlamayı hayatımızdaki dini kavramlarla birleştirerek öğretiyoruz. Camideki huzuru kodlamaya da yansıtarak, çocuklarımıza hem dini hem de teknolojik bilgiler sunuyoruz” açıklamasını yapıyor. Drama dersi öğretmeni Gülsüm Püşüroğlu ise çocukların cami ortamında kendilerini sahnedeymiş gibi hissettiklerini anlatarak, “Önceki dersimizde kelimeişehadetten girerek duygularımıza şahit olmaya kadar ilerledik. Amaç tabii burada duygularını tanıyabilmeleri, şahit olabilmeleri ve eve döndükleri zaman camideki duyguyla içlerindeki o duyguyu birleştirip güzel anılar biriktirebilmeleri” açıklamasını yapıyor. Besmelenin İngilizcesini duymak yeni ufuklar açıyor İngilizce öğretmeni Şerife Kaplan da camide ders veren isimlerden. Kaplan, öğrencilerin İngilizceyi istekle öğrendiklerini belirterek, “İngilizce ile sureleri daha iyi kavradıklarını düşünüyorum. Şöyle ki her lisan yeni bir insan demek. Her kelime insanın anlam dünyasında yeni bir pencere açıyor. Besmelenin Arapçasını ve Türkçesini biliyorlar ama İngilizcesini duymak onlar da yepyeni ufuklar açıyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Sınıf öğretmeni Sümeyye Yıldırım, akıl ve zeka oyunlarını çocuklara gönüllü olarak verdiğini, bu sayede onların hem camiyi sevdiklerini hem de dikkat, konsantrasyon ve takım çalışması becerilerini geliştirdiklerini kaydetti.Barış Harekatı’nda TMT’nin rolü büyüktüTürk Mukavemet Teşkilatı, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda profesyonelleşmiş yapısı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin öncü gücüydü. TMT’nin keşif, istihbarat ve lojistik alanlarındaki desteğinden bahseden Araştırmacı Doç. Dr. Sibel Akgün, “TMT mücahitleri, silahlı birlikleri ile harekât boyunca aktif muharebeler içinde yer almıştır. 1958 yılından beri Türkiye’nin komuta ve kontrolü altında olan TMT’nin bu açıdan Barış Harekâtı’nda büyük katkısı olmuştur” diyor.Türkçe’nin bilge kalemiydiEdebiyat ve fikir dünyamızın mihenk taşlarından Türkiye Yazarlar Birliği kurucusu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, 77 yaşında Hakk’a yürüdü. Yeni Şafak Pazar olarak Doğan’ı, dostları Beşir Ayvazoğlu, İbrahim Demirci, Mehmet Narlı, Necip Tosun ve Abdullah Harmancı ile konuştuk.Doğu’daki zaman ‘serbest gezen zaman’dırBatı toplumunun yaşantısını üretim üzerine, kendi dünyasını zenginleştirmek ve daha çok para kazanılan bir yer haline getirmek üzere kurduğundan bahseden yazar ve mekanik saat tamircisi Şule Gürbüz, “Batı’daki zaman ‘ne kadar zamanda ne yapabilirim’ olgusuyla değerlenmiş. Bizdeki, Doğu’daki zaman ise ‘serbest gezen zaman’dır” diyor ve ekliyor: “Serbest zaman, insanın farkına varabildiği, kendiyle yüz yüze gelebildiği, kendini görebildiği zamandır.”
Bir yanıt yazın