İzleyicilere doğanın ve şehirlerin güzelliklerini keşfetme fırsatı sunan “Doğadan Metropole” sergisinde özel tekniklerle oluşturulmuş manzara resimlerin yanı sıra hem gerçekçi yansımalar hem de soyut eserler, 29 Şubat’a kadar sanatseverleri bekliyor. Küratörlüğünü Şükran Aydın’ın üstlendiği, Başakşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Şehir Sanat’taki sergide, 17 sanatçıya ait 42 eser yer alıyor. Şükran Aydın, Şehir Sanat Galeri’yi 2022’de hayata geçirdiklerini belirterek, “Türk Resminin Panoraması isimli sergiyle açılışımızı yapmıştık, Doğadan Metropole’yi de sezonun ikinci sergisi olarak hazırladık” diyor. Aydın, serginin temasının Başakşehir’e uygun bir başlık olduğuna değinerek, “İlçemiz kuruluş itibarıyla İstanbul’daki yeni dönüşüme uğramış ilçelerden biri. İlçenin bu dönüşümüne şahit olan tüm vatandaşlarımızın ilgisini çekeceğini düşünerek böyle bir konu seçtik” ifadelerini kullanıyor. Başakşehir’in gençleriyle resim sanatının değerli temsilcilerini bir araya getirmeyi amaçladığını aktaran Aydın, sözlerine şöyle devam ediyor: “Keyifli bir hikayeyle devam etti süreç, Türk resim sanatında çok önemli görülen pek çok ismi bir araya getirmiş olduk. Sergide soyuttan hiper gerçekçiliğe farklı tarz ve üslupta eserler yer alıyor. İstanbul gibi büyük bir metropolde sanat ortamlarının merkezden dağıldığına çeşitlendiğine şahitlik ediyoruz. Biz de Başakşehir’in kültür hayatına katkı sunmasını önemsiyoruz. Buraya gelen usta ressamlar da Başakşehir’de olmaktan duydukları heyecanı paylaşıyorlar. Sayısız gencimiz bu eserlerle buluşup, buradan ilham alacaklar. Doğayı ve dönüşümünü resimlerin diliyle hissetmiş olacaklar.”Sergide sanatçı Aydın Ayan, Bayram Gümüş, Ekrem Kahraman, Evren Karayel Gökkaya, İsmail Tetikçi, Kadir Ablak, Mahmut Celayir, Muhsin Kut, Mustafa Pilevneli, Mustafa Sekban, Selahattin Kara, Turan Erol, Veysel Günay, Yalçın Gökçebağ, Burcu Pehlivan, Zahit Büyükişleyen ve Mustafa Orkun Müftüoğlu’nun eserleri bulunuyor.Filistin davası zamanın ahlaki pusulasıKudüs’te yaşayan Filistinli yönetmen Muayad Alayan, “Kudüs’te Bir Ev” isimli filminde, 1948 yılında çocukken evlerinden ve tarlalarından zorla çıkarılan ailesinin hikâyesini anlatıyor. “Filistin davası, zamanımızın ahlaki pusulasıdır” ifadelerini kullanan Alayan, “Binlerce Filistinli katledildi ve her gün yüzlercesi ölüyor. Sözde ‘Batı demokrasileri’ ve ‘özgür dünya’nın çifte standartlarının ikiyüzlülüğü hiç bu kadar net olmamıştı” diyor. 12 Eylül ülkemiz için bir kırılmaydı“Güneşi Beklerken Simitçi” filmi, 12 Eylül sonrası suçu sadece simit satmak olan bir vatandaşın hüzün dolu hikâyesini anlatıyor. Filmin senaristi Avni Özgürel, “Simitçi; Ankara’da gazeteye yazdığım yazılarımdan dolayı gözaltına alınıp yargılandığım süreçte tanık olduğum biri. 12 Eylül darbesi Türkiye’nin yaşadığı önemli bir kırılma” ifadelerini kullanıyor. Bir salı günü de pazara benzeyebiliyorPazar gününün kendine has bir ruhu olduğunu biliyoruz. Ancak zaman geliyor, bazen başka bir gün de “pazar”laşabiliyor. Yazar ve yönetmen Ayşe Şahinboy Doğan da özellikle pandemiden sonra günlerin kendilerine has niteliklerinin değişken olduğunu gördüğümüzü belirterek, “Mesela bir salı günü de pekala pazara benzeyebiliyor artık” diyor.
Bir yanıt yazın