Hastane atıkları da iyileştirir | Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Hastane atıkları da iyileştirir | Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

yazar:

kategori:

Hastane atıklarının aslında çok önemli ve spesifik bir anlamı var. Çocukluğumuzdan beri korku duyduğumuz nesnelerdir. Şırınga ve kan tüplerini görmek, tedavi sürecinde neler yaşayacağımızı hissedeceğimiz an gibidir. Bu nedenle hastalarda bu nesnelere karşı bir ön yargı ve negatiflik hissiyatı oluşur. Aslında o çok korktuğumuz ilaçlar, şırıngalar, başka bir şekilde düşünülürse başka bir dile dönüşebilir, başka bir estetik boyuta taşınabilir. Hastane atıklarını insan odaklı düşündüğümüzde ve sanatla birleştirdiğimizde aslında bu nesnelerin ne kadar kıymetli olduğunu ve tedavi sürecinde ihtiyaç duyduğumuz önemli bir yere sahip olduğunu düşünmeye başlarız. Sanatın pozitif ve iyileştirici gücüne inanan ve sanatı bazı tedavi süreçlerine entegre eden Memorial Sağlık Grubu da geçtiğimiz günlerde sürdürülebilirlikle sanatı birleştiren dönüşüm sanatçısı Deniz Sağdıç’ın tablolarından oluşan “Sanat İyileştirir” sergisini sanatseverlerle buluşturdu.Memorial Bahçelievler Hastanesi’nin ev sahipliğinde açılan sergi içerisinde; görsel sanatçı Deniz Sağdıç’ın Memorial Sağlık Grubu Hastaneleri içerisinde geri dönüşüme bırakılan atık kan tüpü kapakları, tarihi geçmiş ilaç atıkları gibi pek çok materyali kullanarak ürettiği farklı millet ve yaş gruplarından portre eserler yer alıyor. Sanatçı Deniz Sağdıç’ın geri dönüşümden elde ettiği malzemeleri bir araya getirerek oluşturduğu portre sergi, iki ay süresince Memorial Bahçelievler Sanat Galerisi’nde görülebilir. Aynı zamanda sergi bir yıl boyunca tüm Memorial Sağlık Grubu Hastanelerinde sergilendikten sonra sürdürülebilir yaşama hizmet veren yeni hastane yatırımlarında konumlandırılacak. Sergiyi Deniz Sağdıç ile konuştuk.On farklı atığı dönüştürdümSürdürülebilirlikle sanatı birleştiren dönüşüm sanatçısı Deniz Sağdıç, “Öncelikli meselem nesnelerin sürdürülebilirliği, çevre ve doğa dostu fikirlere ilham vermek. İkinci önceliğim ise sürdürülebilir sanat” diyor. “Her türlü mekânda metro, hava yolları, hastane gibi aklınıza gelebilecek günlük karşılaşma noktalarının olduğu her yerde sergi açmaya çalışıyorum” ifadelerini kullanan Sağdıç, “Hastane ortamında biliyorsunuz ki çok fazla atık var. Zaten Memorial Sağlık Grubu sürdürülebilirliğe çok önem veriyor ve aslında bütün atıklarını geri dönüştürmeye çalışıyor. Ama bu noktada bazı atıklara kıyamadım çünkü gerçekten çok güzel nesneler. Bu nesneler şırıngalar, kan tüpleri ya da farklı kapaklar, atıklar pek çok hasta için kötücül gibi görünse de bunların aslında bu kadar kötü olmadığını, farklı bir bakış açısıyla baktığımızda onların da bize hizmet ettiğini göstermek için bu şekilde bir projeye evrildik. 10 taneden farklı atık türü ile birlikte çalıştık. Broşür atıkları, hastaneden çıkan elektronik devre atıkları, kablolar, şırınga atıkları ve kapaklar gibi aklınıza gelebilecek 10 farklı çeşit materyal kullanarak eserler oluşturduk. Burada odağımızda insan var ve size bakan portreler var. Çünkü biliyorsunuz ki ben de, Memorial Sağlık Grubu da aynı felsefede insanı iyileştirme çabamız var. Ben nasıl ruhlara dokunmaya çalışıyorsam, Memorial Sağlık Hastanesi de bedenlerine dokunmaya çalışarak onlara daha güzel bir yaşam sağlamaya çalışıyor” şeklinde anlatıyor.Eserlerinde kullandığı hastane atık malzemelerinin stirilize edilmiş bir şekilde kendisine gönderildiğini belirten Sağdıç, “Bir kan tüpünün kapağı, bir şırınga başını düşünürken bile ürperten bir yapıyken izleyicilerin eserde onunla karşılaşması ve o şekilde görmeleri gerçekten çok keyifli” ifadelerini kullanıyor. Yaptığı portrelerin dünyanın her yerinden bir insan portresi olduğunu söyleyen Sağdıç, “Bir Afrikalı, bir Avrupalı da, Bir Asyalı da bu eserlerini içerisinde var. Herkes bir şekilde kendine benzetsin istedim” diyor. Bebek portresini yaparken Filistin’i düşündümBebek portresini yaparken, Filistin’de yaşananları düşündüğünü dile getiren Sağdıç, “Burada bir Filistin meselesi var. Mesele diyoruz çünkü gerçekten çok saçma ve dünya üzerinde hiç bitmek bilmeyen kavga, dövüş var. Anlamsız bir mücadele var. Burada özellikle bebek portresini yaptığım zaman şunu hissettim. Barış diye bir şey var. Huzurlu olunabilir ve daha kapsayıcı olabilir ve bunların olmasına gerek yok şeklinde ufakta olsa bir söylemim vardı. Burada nasıl, ne şekilde olabileceğini insan kestiremiyor. Çünkü gerçekten hiçbir canlının yaşamını hiç kimsenin son vermeye hakkı yok ve gerçekten insan çok yüce bir değer. Sadece o yüceliğini iyi yönlendirerek kullanmak lazım gibi geliyor. O noktada ben de bunu bir şekilde göstermek istedim” sözleriyle anlatıyor. Sağdıç, sergide yer alan eserlerinde gelen ziyaretçileri öncelikli olarak şaşırtmak istediğini belirtiyor ve ekliyor: “Hastane ortamları da aslında umut yeridir. Umudun inşa edildiği yerdir. Çünkü giderseniz ve tek isteğiniz iyileşmek olur. Giderseniz bir umutla gidersiniz ve bu noktada hastaların ve ziyaretçilerin eserlerime baktıkları zaman o umut ve sizinle göz teması kuran portreleri gördükleri zaman o motivasyonun tamamen vücut bulmuş halini görecek. İzleyiciler bir tebessümle, içinde bir kaygı varsa ya da ne olacak diye bir stres varsa o portreye baktığında ufakta olsa bir dağılma yaşayıp umutla dolacağı bir araca sahip olmuş olacak. Aslında hastanelerin kesinlikle böyle eserlerle dolu olması gerekiyor. O rahatlamayı sağlamaları açısından. Çünkü gerçekten sanat iyileştirir ve iyileştirme gerçekten hem ruhen hem fiziken bir bütün olan yapı.”Acılarımız tablolara yansıdı tablolar konuşur olduİsmail Erdoğan’ın küratörlüğünü yaptığı, Filistinli sanatçıların eserlerinden oluşan “Filistin, Daima” sergisi, işgalci İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği zulmü gözler önüne seriyor. Karikatürist Doktor Alaa Allagta, “Gazze’de şehit olanlar ve sürgün edilenler yakınlarımdı. Yaşananlar tablolarımda net bir şekilde ortaya çıktı. Tablolarım, sessiz olmalarına rağmen konuşan tablolar haline geldi” ifadelerini kullanıyor. Mohammad Sabaaneh ise dünyaya, işgalcilerin Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerini göstermek istediğini söylüyor.Picasso’nun ilham perisi satışta ilk sırada 2023 yılı boyunca müzayedelerde en yüksek rakama satılan ilk 10 eser belli oldu. Listenin ilk sırasında Pablo Picasso’nun ilham perisi Fransız model Marie-Thérèse Walter’ı resmettiği ünlü tablosu “Femme à la Montre” yer alıyor.Aile medeniyeti sofrada kurulurAynı sofrada aynı yemeği paylaşmanın gücü asırlar önce ecdadımızın keşfettiği fakat günümüzde bizlerin maalesef yadırgadığı, hatta unutmaya çalıştığı, belki de unutturulmaya çalışılan bir gerçek.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir