2024 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde A Milli Futbol Takımı, Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda Hollanda ile oynadı. Milliler ilk yarıyı 1-0 önde tamamlasa da ikinci yarıda yediği gollerle sahadan 2-1 mağlup ayrıldı. Ay-yıldızlılar bu sonuçla turnuvaya çeyrek finalde veda etti. Maçın ardından teknik direktör İrfan Buz ve Hüseyin Eroğlu, oynanan müsabakayı teknik bakış köşemizde mercek altına aldı. SAMET’İN GOLÜ YETMEDİUEFA’nın Merih Demiral’a verdiği haksız iki maçlık cezanın ardından Hollanda karşısında onun yerinde stoperde Samet Akaydin oynadı. Avusturya mücadelesinde cezası sebebiyle oynamayan ve sakatlık süreci yaşayan Samet, hazır hale geldikten sonra ilk 11’de sahaya çıktı. Samet, dakikalar 35’i gösterdiğinde Arda Güler’in ortasında kafayla takımımızı öne geçirdi. 10. Milli maçında ilk kez ağları havalandıran tecrübeli savunmacı, defansta da oyunda kaldığı süre boyunca Abdülkerim ile birlikte çok iyiydi. Milliler’in bu turnuvadaki 4 golünü savunmacılardan buldu. 80’de rakibin sert müdahalesi sonrası sakatlanan Samet ise oyuna devam edemedi. TÜRK DAMGASIF Grubu’ndaki ilk iki karşılaşmasını Dortmund’da, son maçını Hamburg’da oynayan A Milli Takımımız, Son 16 Turu karşılaşmasını Leipzig’de oynamıştı. Taraftarlarımız bu mücadelede de süper bir atmosfer yaratmıştı. Çeyrek finalle beraber artan coşkuyla gittiğimiz Berlin ise yine kırmızı beyaza boyandı. Milliler, Hollanda karşılaşmasını, EURO 2024’ün finalinin oynanacağı 75 bin kişilik Berlin Olimpiyat Stadı’nda oynadı. Biletleri satışa çıktıktan 5 dakika sonra tükenen maç öncesi yine şehirde Türk damgası vardı. A Millî Takımımızı desteklemek üzere maçın oynanacağı Berlin’de bulunan taraftarlarımız, Türkiye Futbol Federasyonu’nun beşinci kez organize ettiği “Taraftar Yürüyüşü” etkinliğinde buluştu. Fan Zone’daki DJ performansı ve mehterân gösterisiyle etkinlik başladı. İRFAN BUZ’UN DEĞERLENDİRMELERİ:”En başından bu yana savunduğum şey şu: Son 16’ya kalmak başarı sayılmaz, ancak çeyrek final oynamak, Hollanda’yı elden kaçırmak büyük başarı. 24 takımın katıldığı, 16’sının gruptan çıktığı organizasyonda sadece gruptan çıkmakla yetinmeyecek kadar potansiyelli bir kadromuz vardı. Nitekim çok ciddi bir rakibi eleyerek çeyrek finale çıktık. Ancak son 8 takım arasındaki mücadele; sadece coşku, sadece mücadele gücü, sadece bireysel beceriyle aşılabilecek bir yer değil. Takım bütünlüğü, kollektif oyun, savunma ve hücum için hazırlanmış farklı setler, doğru alan ve adam paylaşımı istiyor. Yani bu saydığımız özelliklerin belki de tümüne sahip bir rakibe karşı öne geçtikten sonrasını en azından doğru planlayabilirdik. Oyunun evrildiği yer belli. 3-2-5’i tamamen kalemize gömülerek oynayamazdık. Bu plan başlangıç ve golü bulana kadar kısım için ne kadar doğruysa momentumu kaybettiğimiz bölüm için ise o kadar yanlış. Montella oyuna enerji katacak ya da savunmayı öne almayı sağlayacak hamlelerde Avusturya maçında olduğu gibi malesef geç kaldı.” “ONLARIN SUÇU DEĞİL!””Üst üste yediğimiz goller sonrası yaptığı tercihlere ya da dokunuşlara aslında gol yemeyi beklemeden ihtiyacımız vardı. Bu turnuvada emeği geçen herkesi kutluyorum A Milli Takımımız adına. Oyuncularımızın her birini mücadelelerinden dolayı gözlerinden öpüyorum. Çünkü bu başarı bana göre tamamen onların yüksek arzusu ve iştahıyla geldi. Hollanda’ya karşı öne geçtikten sonra oyunu tutmak bir kenara farkı artırabileceğimiz bir oyun oynayamamak onların suçu değildi.” HÜSEYİN EROĞLU’NUN DEĞERLENDİRMELERİ”Enerjimiz, coşkumuz, mücadele gücümüz, kazanma arzumuz, taraftarımız, yarattığımız atmosfer bizi bir yere kadar getiriyor ki geldiğimiz yer elbette çok değerli. Ancak daha ötesi için daha fazlası gerekiyordu maalesef. Rakibin hücum gücü özellikle içe kat ederek tehdit yaratan oyunculardan kurulu. Buna doğru önlem aldık aslında. Planlı bir savunma vardı. Top rakipteyken 5’li bir karşılama, 5-4-1’e bürünme belli noktada Gakpo ve Depay’ı etkisiz hale getirmemizi sağladı. Ancak bir gerçek var ki bu tarz takımlara karşı sadece savunma yaparak oynanmıyor. Barış Alper ne yazık ki ileride çok yalnız kaldı. Bireysel kapasitesini zorlayarak etkili olmaya çalıştı, fauller aldı ama onun etrafında bir türlü çoğalamadık. Doğaçlama hücum eden bir görüntü verdik. Yine de öne geçmeyi başardık. Buna karşılık rakip kulübe hamleleriyle oyunu lehine çevirmeyi başardı. İçe kateden oyundan ziyade Weghorst’u alarak daha savunma dengemizi daha net bozacak klasik kenar ortaları içeren bir anlayışa döndü. Nitekim önce duran top, sonra çıkarken kaptırıp gol yedik. Yine 2-2’ye gelebilirdi. Kaçırdığımız pozisyonlar var. Ama olmadı.” “HÜCUM ALIŞKANLIĞI ŞART””Savunma anlamında bir planımız vardı evet ama hücum anlamında bu kadar bireysel yeteneğe sahipken çok daha organize işler üretebilirdik. Çok değerli bir jenerasyonla bir dahaki turnuvalarda daha üretken olacak alışkanlıklar edinmeliyiz. Evet bu oyunda gol yemezsen başarılısın ama iyi rakiplere karşı sadece savunma organizasyonu yetmiyor.”
Bir yanıt yazın