Kız çocuklarının ‘Dilek Kutusu’

Kız çocuklarının ‘Dilek Kutusu’

yazar:

kategori:

Merkez Bağlar ilçesi Muradiye Mahallesi’nin muhtarlık binası bir an olsun boş kalmıyor. Çünkü buranın muhtarı 2013 yılından bu yana Diyarbakır merkezinin ilk kadın muhtarı olan Dilek Demir.Mahallelinin “Dilek Anne” diye seslendiği Demir, 13 yaşında zorla evlendirilmiş, 16 yıl boyunca şiddetle dolu bir evlilik yaşadıktan sonra küllerinden yeniden doğmuş. Demir’in muhtarlığa geldikten sonra ilk hedefi Diyarbakır’da çocuklarını küçük yaşta evlendirmeye çalışan aileleri durdurmak olmuş. İki dönemdir muhtarlık yapan Demir, bu hedefine fazlasıyla ulaşmış.Şimdiye kadar 40 kız çocuğunu zorla evlilikten kurtaran Demir en az 40 çocuğun da istismara uğradığını tespit ederek Sosyal Hizmetler Kurumu’yla birlikte duruma müdahale etmiş. Demir’in film gibi hayat hikâyesi son olarak “Dilek Kutusu” ismiyle belgesel yapıldı.Film 10’dan fazla ülkede festivallerde gösterildi. Son olarak Altın Koza Film Festivali’nde yer aldı. Biri evlatlık olmak üzere 5 çocuk annesi Demir’e hikâyesinin başlangıcını soruyorum:13 YAŞINDA EVLENDİRİLDİ“Çocukken okul hastasıydım. O kadar istekliydim ki saat 6’da okulun kapısında dersi beklerdim. Orta ikinci sınıfa geldiğimde ailem beni okuldan aldı ve evlendirmeye karar verdi. Ben buna evlilik diyemiyorum, hayatımı kabûsa çevirdi diyorum. Gözyaşlarıyla, dayakla, şiddet zoruyla yapılan bir evlilikti. Ben 13, adam 27 yaşındaydı. Bunun adı evlilik değil çocuk istismarı. Babam beni 13 yaşında nişanladı, beni 3 taksitle verdi. Taksitler bitince de evlendirdiler. Ailem beni maalesef çok ürkek yetiştirdi. Bizde ne yapsan ‘saygısızlık’ olarak algılanırdı. Birisi ‘höt’ dese hemen korkar, sinerdim. Ama demek ki cesaret benim içimde bir yerlerde varmış. Eşimden ayrıldıktan, ayaklarım üzerinde durmaya başladıktan sonra içimdeki gücü fark ettim. O güçlü Dilek aslında varmış ama çıkmaya korkuyormuş.”16 YIL ŞİDDET GÖRDÜ Demir, 16 yıl boyunca her türlü hakaret ve şiddete maruz kalarak çocuklarını büyütmüş. Ancak çocuklar durumu anlayacak yaşa geldiğinde annelerinin yaşadığı zulme sessiz kalamamış: “Bir gün eski eşim tam bize şiddet uygulayacakken büyük oğlum, ‘Artık yeter, ya sen ya ben bu evden gideceğiz’ dedi. Çocuklarımla birlikte kararımızı verdik. Babam tabii ki karşı çıktı, ‘Evlatlıktan reddederim’ dedi. Ama şunu anladım; bardak taştığı zaman kimse sizi durduramıyor.”KÜLLERİNDEN DOĞDUDemir’in ve çocukların maddi olarak nasıl ayakta durduğunu merak ediyorum. “Eski eşim zaten çalışmıyordu, kayınvalidemlerle birlikte yaşıyorduk” diyen Demir, “O dönemde etrafa yardım ederek ufak tefek paralar kazanmaya başlamıştım. Örneğin birisine engelli maaşı bağlanacak ama nasıl yapılacağını bilmiyor. Ben onunla birlikte gerekli kurumlara gidip ona ne yapması gerektiğini gösteriyordum. Maaşı bağlandığında cüzi bir para veriyordu. Ayrıldıktan sonra da devletin verdiği yardım vardı. Temizliğe gittim, farklı işler yaptım çocuklarımı okuttum” diyor. ‘MUHTAR ANA’- Etrafa verdiği danışmanlık artık mahallede bilinir olmuş. Demir’in ismi “Muhtar Ana”ya çıkmış. Yıl 2014 olduğunda da komşular,Demir’in bu hizmetleri artık gerçekten muhtar olarak yapması gerektiği konusunda ısrarcı olmuş. Demir o günleri şöyle anlatıyor: “Çevremin ısrarıyla muhtarlığa aday oldum, çok çekişmeli bir seçimdi.Karşımda 6 tane erkek aday vardı. Tehditler ediyorlardı, resimlerimizi yırtıyorlardı, fotoğraflarıma bıyık çiziyorlardı. Kadın olmamdan dolayı beni aşağılamaya çalışıyorlardı. Ama mahalleli ne kadar faydalı olabileceğimi gördü ve beni seçti.”YENİDEN ADAY - Demir: “Dilek annenin parti tutmadığını herkes bilir. Kalbimle, ruhumla hizmet ediyorum. Boynunda haç olan da kafasında takke olan da benim için eşit. Üçüncü dönem yeniden adayım. Yeni dönemde öyle büyük vaatlerim yok. Yaptıklarımız ortada.”40 ÇOCUĞU EVLİLİKTEN KURTARDI“Muhtar olduğumun üçüncü günüydü. Kapının önünden eskici geçiyordu, eski bir kutu aldım ve muhtarlığın kapısına monte ettirdim. 10 sene önce ilk seçildiğimde insanlar sıkıntılarını sözlü ifade edemiyordu. Ben de isimsiz de olsa bir insanın sıkıntısını öğreneyim, el uzatayım, destek olayım istedim. O kutu mucizeler yarattı.40 tane zorla evlendirilen kız çocuğunun ihbarı geldi 25 tane istismar edilen küçük çocuklarla ilgili bilgi geldi. Söylenen yerlere gittik, çocukları devletin korumasına teslim ettik. 15 tane de madde bağımlısı ‘Beni kurtarın’ diye mektup yolladı. En az 80 kişinin hayatı o kutuda aldığımız ihbarlarla kurtuldu.” “Peki nasıl yöntemlerle bu kişileri kurtardınız, sözünüzü nasıl dinlettiniz?” diye soruyorum.BİR GÜN ÖNCEDEN ‘SÖZ’ BOZDUKDemir ikna yöntemlerini anlatmaya başlıyor:“Bu ihbarlar şehir merkezinin farklı noktalarından geliyordu. Genelde mektuplar isimsizdi ama adres veriyorlardı. Örneğin şu saatte, şu tarihte kız isteme olacak yazıyorlardı. Biz bir gün önceden o işi bozmaya gidiyorduk. Tabii çok sert tepkilerle karşılaştık, kapılardan kovulduk ama ikna etmeye çalıştık. Eğer hiç anlamıyorlarsa gerektiği noktalarda başlarına ne geleceğini anlamaları için resmi kurumlardan bahsediyorduk. ‘Tamam siz beni kovabilirsiniz ben bu kapıdan çıkarım, benden sonra sosyal hizmetler gelir, size bir daha göstermez, emniyet gelir babayı içeri alır, istismarcıyı alır. Siz 3 tane hayata mal olursunuz yapmayın bu işi’ diyordum. Bu tabii ki onları ikna ediyordu. Bizim müdahalemizden sonra aileleri, çocuklara eskiden davrandıklarından çok daha iyi davranır olmuşlar. Çünkü biliyorlar ki eğer ters bir şey yaparlarsa biz takipteyiz.”


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir