‘Köraliler’in ‘Feride’si...

‘Köraliler’in ‘Feride’si…

yazar:

kategori:

Reşat Nuri Güntekin’in Feride’si İstanbul’dan Anadolu’ya uçtuğundan beri eğitim meşalesini Türkiye’nin uzak kasabalarına, köylerine taşıyan her kadın öğretmen çalıkuşu diye anılır oldu. Çünkü Feride öğretmenin lakabı ve romanın adı Çalıkuşu’ydu. İşte o çalıkuşlarından biri şimdi Gaziantep’in Karakesek Mahallesi’ne bağlı 34 haneli Köraliler Mezrası’nda görev yapıyor. Adı Gizem Şahin, 26 yaşında ve henüz bir buçuk yıldır öğretmenlik mesleğinde. TEK DERSLİKTE 4 SINIFGörev yaptığı okulun hem tek öğretmeni hem idarecisi hem hizmetlisi… İlkokul birden dörde kadar farklı yaşlarda 14 öğrencisi var. Hepsine kendi sınıflarının müfredatı doğrultusunda ayrı ayrı ama aynı sınıfta ders veriyor. Zaten okulun da tek bir dersliği var. Ama Gizem öğretmen o tek dersliğe 14 öğrencisinin hayallerini sığdırmış.MASALLARDAKİ GİBİ…Gizem öğretmen bir buçuk yıl önce atandığında bu okul eski ve bakımsızdı. Ama o bir buçuk yıl burada çok şeyi değiştirdi. Sınıfta, tahta masaların, renksiz duvarların, kırık panoların yerini; salıncak, oyun evi, bolca oyuncak, özel etkinlik köşeleri ve rengarenk duvarlar aldı. Ama Gizem öğretmenin dokunuşu okul binasıyla sınırlı kalmadı. Okulun öğrencileri de o dokunuştan bol bol faydalandı. Sınıfın eski haliSınıfın yeni haliÇOCUKLUK HAYALİMDİGizem öğretmen, Konya Akşehir’de doğup büyüdü.  Babası memur, annesi ev hanımıydı. Şimdi kendisi gibi öğretmen olan bir kızkardeşi vardı. Öğretmen olmak liseden beri hayaliydi. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamlayan Şahin, sonrasında ilk görev yeri olan en yakın köye 10 kilometre uzaklıktaki Köraliler İlkokulu’na atandı. Birleştirilmiş sınıf öğretmeni Şahin, sıra dışı bir öğretmen olmayı mesleğin ilk gününde aklına koymuştu. Öğretmenliğe başladığı gün, “İlk görevim çocukları hayallerinin gerçek olabileceğine inandırmaktı” diyen Gizem öğretmen göreve başladığı günden bu yana yaptıklarını  şöyle anlattı: “İlk önce öğrencilerimle birlikte sınıfı temizleyip tamamen boşalttık. O gün onlardan sınıfın boş duvarlarına bakarak onları mutlu edecek okulu hayal etmelerini istedim. Masum ve tatlı hayallerini dinledim. Tek sorun bunları nasıl yapacağımdı, zor oldu ama onların isteklerinin yaşadığı bir okul ortamı oluşturmayı başardım. Şu an eksiğimiz, bir oyun parkı.”ZORLUKLARI SEVERİMAnkara’da üniversite okuduktan sonra merkezi yerleşime uzak bir bölgede, bakkalı bile olmayan bir mezrada yaşam koşullarına alışmaya çalışan Gizem öğretmen, öğrencileriyle daha çok bir arada olmak için hafta içi okulun yanındaki, önceden depo olarak kullanılan lojmanda yaşıyor. Hafta sonlarını ise Gaziantep’te kiraladığı  evde geçiriyor. “Bu zorluk benim isteğimdi. Herkesin tercihlerde sona yazdığı veya hiç yazmadığı bir okulu ben ilk sıraya yazmıştım. Hayatımda hiç soba yakmamıştım. Şimdi okul ve lojmanda her gün yakıyorum.”SİYAH ÖNLÜK VE ATA’YLAÖğrenciler, özel günlerde nostaljik siyah önlükler giyiyor. Önlükleri şehirdeki bir terziye diktirdiğini söyleyen Gizem öğretmen “Geçmişin izlerini uygun ölçüde yaşatmak hoşuma gidiyor. Önlükleri özel etkinliklerde çok beğenerek kullanıyorlar” diyor. Gizem Şahin, 10 Kasım’da sınıfın duvarına Atatürk’ün yeni harfleri gösterdiği kara tahta önündeki resmini çizmiş ve öğrencileri de önlükleriyle o resmin önünde poz vermiş.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir