Memleketten gelen erzaklarla ilk yemeğimi yaptım | Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Memleketten gelen erzaklarla ilk yemeğimi yaptım | Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

yazar:

kategori:

Ailesi Kayseri’de yaşayan 22 yaşındaki Nafi Tekden, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü’nden çiçeği burnunda mezun ama öğrenci evinden hâlâ kopamamış. Bir yıldır öğrenci evinde kalan Tekden, “Eve üç kişi çıktık” ifadelerini kullanıyor. Tekden, “Çıktığımız gün hariç hiç üç kişi kaldığımız olmamış olabilir. Sadece ev sahibinin eve geldiği gün üç kişiydik” diyor. Çay varsa, ne saatin bir önemi vardır ne de evde kaç kişi olduğunuzun, yemek yerken bir yanda çayın altı kaynar. Tekden’e göre de bir öğrenci evinin olmazsa olmazı kesinlikle çaydanlık. “Evde kaç kişi olduğumuz, saatin hiçbir önemi olmaksızın sürekli ocakta çaydanlık oluyor” diyen Tekden, “Arkadaşlarımızla keyifli sohbetlerimizin, okey masamızın, ders çalışarak sabahladığımız günlerin en büyük eşlikçisi hep çaydanlığımız oldu, olmaya devam edecek. Üstelik bizimki öyle sıradan çaydanlıklardan değil, çaydanlığımız üstü ve altı farklı çaydanlıklardan. Lezzetinin oradan geldiğine inandığımız için değiştirmiyoruz” şeklinde anlatıyor. Kim ne derse desin, aile evinde yaşıyorsan işten kaytarman imkansızdır. Tekden, aile evindeyken bulaşık yıkamak dışında tüm ev işlerine yardım ettiğini ve hatta bulaşık yıkamamak için tüm ev işlerini öğrendiğini söylüyor. Tekden perde takmaktan pilav yapmaya kadar pek çok işi o işten kaçarken öğrendiğini dile getiriyor ve “İyi ki de öğrenmişim şimdi faydasını çok görüyorum. Hâlâ bulaşık yıkamayı sevmiyorum ve bu değişmeyecek” ifadelerini kullanıyor. Tekden’e en zorlandığı ev işini soruyorum ve beklediğim cevabı alıyorum. “Bulaşık yıkamak” olduğunu söylüyor. “Çok kısa bir sürede koca bir bulaşık yığınının oluşma hızı beni her zaman şaşırtıyor” ifadelerini kullanan Tekden, evde kullandığı taktiği öğrenci evine de taşıdığını anlatıyor. “Ev arkadaşlarımla yazılı olmayan bir sözleşmem var” diyen Tekden, “Yemeği ben yapıyorum, bulaşıkları onlar yıkıyor. Onlar yemek yapmadıkları için mutlu, bende bulaşık yıkamadığım için. Herkes için kârlı bir anlaşma” şeklinde açıklıyor.Tavuk pilavcıyla aramızda özel bir bağ oluştu Öğrenci evinde en sevdiği eşyanın küçük kırmızı sehpa olduğunu dile getiren Tekden, “Bana istediğim yerde özellikle balkonda ders çalışma özgürlüğü vermesinin yanında kart oyunlarımızın baş kahramanı olması onu diğer tüm eşyaların önüne atıyor” şeklinde anlatıyor. “Öğrenci evinden hatıra bir eşya alacak olsan ne olur?” diye soruyorum buzdolabının üzerinde duran tavuk pilavcı magneti şeklinde yanıtlıyor. Tekden, geceleri zaman ilerledikçe ve karnı acıktığında elinin hep büyük bir sabırsızlıkla ona gittiğini dile getiriyor. “Bize adres sormamaya ve ekstra porsiyon koymaya başlamalarından beri aramızda özel bir bağ oluştu. Ne zaman görsem aklıma hemen evim geldiği için yanıma kesin onu alırdım” diyor. Annemin mantısını yemek için arada memlekete gidiyorumÖğrenci evinin en güzel yanı ve keyifli yanı gurbetten gelen erzaklardır. Anne eli değmiş organik ürünler hem sağlıklı hem de lezzetlidir. Tekden de pek hamarat olduğu için öğrenci evinin ilk gününde memleketinden gelen erzakların başlangıcını yapmak adına ilk yaptığı yemeğin kavurmalı pilav olduğunu dile getiriyor ve tarifini tabii ki annesinden almış. Pek hamarat olduğunu söyledik ama her köşemizde söylediğimiz gibi anne elinin lezzeti farklıdır. En çok özlediği yemeğin bir Kayserili olarak mantı olduğunu ifade eden Tekden, “O mantıyı Konya’da ne bulabilirim ne de yapabilirim. Çok çok özleyince arada Kayseri’ye gidip yemek dışında bir çözüm bulamadım” şeklinde dile getiriyor. Gönlümüz, Tekden’in annesinin elinde lezzetli mantısıyla öğrenci evinin kapısını şu an çalmasını isterdi. Tekden ise üst kattaki yaşlı komşusunun çalmasını istediğini söylüyor. Komşularının kendisini oğluna benzettiği için sık sık kapılarını elinde su böreğiyle çaldığını söyleyen Tekden, “Tam şu an elinde bir tepsi su böreği ile kapıyı çalmasını çok isterim. Evet bizim yemeğe düşkünlüğümüzü bildiğinden tepsiyle getirir” şeklinde keyifle anlatıyor. SOYA SOSLU TAVUKLU KREMALI MAKARNAMALZEMELER:2 yemek kaşığı soya sosu1 paket tavuk göğsü1 paket makarna1 diş sarımsak1 paket krema1 çay kaşığı toz k. biber1 çay kaşığı karabiber1 tatlı kaşığı mayonezHAZIRLANIŞI:1 paket makarnayı kaynamış suya bırakıp 1 tatlı kaşığı tuz atıyoruz. Diğer yandan tavuk göğsünü inceltip biraz küçültüyoruz. Tavukları bir kaba alıp üzerine karabiberimizi, mayonezimi, soya sosumuzu, toz biberimizi ekleyip karıştırıyoruz. Soslanmış tavuklarımızı tavada pişiriyoruz. Tavukları bir kaba alıp aynı tavaya 1 diş dövülmüş sarımsak ekleyip biraz kavuruyoruz. Ardından kremamızı ekleyip biraz karıştırdıktan sonra makarnanın suyundan bir bardak tavaya döküyoruz. Makarnanın suyunu süzdükten sonra tavaya ekleyip iyice karıştırıyoruz. Üstüne de tavukları koyunca servise hazır. Üstüne biraz maydonoz eklerseniz harika olur. Afiyet olsun.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir