CHAT GPT’nin ilk çıktığı günlerde, öğretmenler de dahil olmak birçok meslek grubu işini kaybetmekten korktu. Ancak bu korkunun yersiz olduğunu ve yapay zekânın aslında okullarda işleri kolaylaştırabileceğini düşünenler de var. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Maarif Vakfı tarafından düzenlenen ‘3. İstanbul Eğitim Zirvesi’ne katılan Prof. Dr. Charles Reigeluth, yapay zekâdan korkmak yerine onu öğrenmek gerektiğini dile getirdi. Eğitimde teknoloji kullanımının dersleri öğrenciler açısından çok daha ilgi çekici hale getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Reigeluth, eğitimde yapay zekâ kullanımının nasıl olması gerektiğini Hürriyet’e anlattı.İNTERNET KADAR ÖNEMLİ“Eğitim teknolojileri bir araç. Yani eğitim artık bizim bildiğimiz masa, sıra, tahta, kâğıt, kalem değil. Öğrencilerin gerçekten bilgi odaklı bir sistem içerisinde proje geliştirerek öğrendiği platformlar olmalı. Yapay zekâyı internet gibi ancak yeni bir araç olarak düşünebiliriz. Nasıl öğrencilerin interneti öğrenmesi çok önemliyse yapay zekâyı da öğrenmeleri önemli.DOĞRU SORULAR SORULMALIBuradaki en önemli konu ise yapay zekâya verilen komutların nasıl oluşturulması gerektiği. Yapay zekâdan istenilen bilgiyi alabilmek için ona en doğru soruların sorulması gerekiyor. Öğrencilerin yapay zekâya verecekleri komutları da yine yapacakları projelerle, test ederek ve deneyerek öğrenmeleri gerekiyor. Buradaki en önemli unsur öğrenme hedefleri. Öğrenciler için hazırlanan projelerin onların öğrenme hedeflerine uygun olması gerekiyor. Ayrıca öğrencilerin ilgisini çeken teknolojilerin kullanılması çok önemli. Sanal gerçeklik gözlükleri gibi teknolojiler bunlardan biri olarak değerlendirilebilir. Öğrenciler, proje yaptıklarında bunları simülasyonları kullanarak da tecrübe etmeliler. Eğer öğretmenler teknolojiyi nasıl kullanacaklarını iyi bir şekilde öğrenirse, öğrencilerine de aynı şekilde öğretebilirler. Bu sebeple öğretmen eğitimleri burada en belirleyici konulardan biri. Öğretmenler yapay zekâdan korkmasın ve bu konuda kendilerini geliştirsinler.”
Bir yanıt yazın