Pelvik taban hastalıklarının çözümü var - Haberler | Sağlık Haberleri

Pelvik taban hastalıklarının çözümü var – Haberler | Sağlık Haberleri

yazar:

kategori:

Pelvik taban hastalıkları, sık görülen ve kişinin hayat kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunu. Gövdenin en alt kısmında leğen kemikleri arasında kalan bölüm olan pelvik bölgenin içinde işeme (idrar torbası, üretra, prostat), üreme (rahim, yumurtalıklar, vajina) ve dışkılamada (kalın bağırsağın son kısmı olan rektum, anüs) görev alan “pelvik organlar” bulunuyor. “Pelvik taban” ise, pubis denilen leğen kemiğinin ön kısmı ile kuyruk sokumu kemiği arasında kalan ve leğen kemiğinin taban kısmını oluşturan bir grup kas ve bağ dokusu ile sinirlerden meydana gelen yapı. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serkan Zenger, pelvik taban hastalıklarının, toplumda yaygın olmasına rağmen, kişilerin şikayetlerini dile getirmesinde yaşadıkları zorluklar, hastalıkların teşhis edilme aşamasındaki eksiklikler ve hem hastalar hem de doktorlar tarafından yeterince dikkate alınmaması nedeniyle ihmal edilmiş bir hastalık grubu olduğunu söyledi. REKLAM Pelvik taban hastalığı olan kişilerin günlük aktivitelerinde sınırlamalar yaşayabildiğini kaydeden Doç. Dr. Zenger, “İş, aile ve sosyal yaşamlarının olumsuz etkilenmesi, bu kişilerin toplumsal izolasyona itilmesine neden olabilir. Pelvik taban hastalıklarının genellikle ‘kader’ olarak kabul edilip çözüm aranmaması, toplumda yaygın ancak yanlış bir inanıştır” dedi. PELVİK TABAN KASLARININ ZAYIFLAMASI CİNSELLİĞİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR İdrar torbası ve kalın bağırsaktaki düz kaslar istemsiz çalışırken pelvik taban kaslarının çalışması bizim kontrolümüzde olduğundan, istediğimiz zaman sıkıp istediğimiz zaman gevşetebileceğimiz kaslardır. İdrar ve dışkı kontrolünün düzgün bir şekilde yapılabilmesi için, istemli ve istemsiz çalışan bu iki kas grubunun uyum içinde çalışması gerekmektedir. İdrar yaparken ve dışkılama sırasında pelvik taban kaslarımızı kullanarak süreci kontrol altında tutabiliriz. İdrar ve dışkı yapma ihtiyacı olmadığı veya uygun ortam bulunmadığı durumlarda pelvik taban kaslarının yeterince kasılamaması, idrar veya dışkı kaçırmaya neden olabilir. Öte yandan, idrar veya dışkı yapma esnasında kasların gevşemesi gereken yerde yeterince gevşeyemediği durumlarda ise, idrar yapmada ve dışkılamada zorluklar yaşanabilir. REKLAM Ayrıca pelvik taban kaslarının pelvik organları destekleme ve yerinde tutma fonksiyonu da vardır. Çeşitli nedenlerle bu fonksiyonun bozulması pelvik taban kaslarının gereğinden fazla esneyip gevşemesine yol açarak “pelvik organ sarkmaları” (prolapsus) adı altında çeşitli hastalıkların oluşmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra pelvik taban kaslarının gücü cinsel ilişkide de çok önemlidir. Pelvik taban kaslarının kuvvetli olması cinsel ilişkinin kalitesini de artırır. Aksine, pelvik taban kaslarının zayıflaması cinsel fonksiyon bozukluklarına da yol açabilir. PELVİK TABAN HASTALIKLARINDA RİSK FAKTÖRLERİ Pelvik taban kaslarında zayıflamaya veya gerginliğine neden olan ileri yaş, doğum yapma (doğum sayısı ve zorluk seviyesi arttıkça sorun artar), geçirilmiş ameliyatlar (rahim, bağırsak ve idrar yollarıyla ilgili ameliyatlar), karın içi basıncını artıran durumlar (kabızlık, aşırı ıkınma, kronik öksürük, ağır kaldırma gibi), diyabet hastalığı, aşırı kilolu olma, pelvik bölgeye radyoterapi uygulanması ve psikiyatrik hastalıklar gibi bazı durumlar pelvik taban hastalıkları için risk faktörlerini oluşturmaktadır. PELVİK TABAN HASTALIKLARINA İŞARET EDEN BELİRTİLER Pelvik taban hastalıklarına işaret edebilecek birçok şikayet vardır. Bunlardan bazıları; idrar, dışkı veya gaz kaçırma, dışkılama bozuklukları (uzun süreli kabızlık, sık sık dışkılama gereksinimi, dışkılama sonrası rahatlayamama, dışkının tam boşaltılamaması hissi, dışkıyı parmakla boşaltma gerekliliği gibi), şiddetli ıkınmaya bağlı makat bölgesinde ağrı ve kanama, vajende veya makatta dolgunluk hissi, idrar yapma bozuklukları (sık idrara çıkma, idrarın geciktirilememesi veya yetersiz idrar yapma hissi gibi), pelvik ağrı (makatta, kasıklarda, vajinada veya idrar torbasında şiddetli ağrı hissi), cinsel birleşme esnasında ağrı hissi veya ilişkiye girilememesi, cinsel ilişki sırasında orgazmın azalması, ereksiyon sorunları, erken veya geç boşalma gibi sorunlardır. REKLAM PELVİK TABAN HASTALIKLARI NELERDİR? Pelvik taban hastalıkları adı altında toplanan birçok hastalık vardır. Bunlardan en önemlileri; fekal inkontinans (dışkı kaçırma), üriner inkontinans (idrar kaçırma), rektal prolapsus (kalın bağırsağın makattan sarkması), sistosel (idrar torbasının vajinadan sarkması), rektosel (kalın bağırsağın son kısmı olan rektumun vajinadan sarkması veya fıtıklaşması), enterosel (ince bağırsağın vajinadan sarkması), sigmoidosel (kalın bağırsağın vajinadan sarkması), uterin prolapsus (rahim sarkması), uzun süreli kabızlık, obstrüktif defekasyon (tıkayıcı dışkılama) sendromu, anismus (dissinerjik defekasyon, anal bölgedeki kasların aşırı kasılması/gevşeme kusuru), koksidinya (kuyruk sokumunda ağrı), levator ani sendromu, proktaljia fugas (rektumda ağrı) gibi pelvik ağrılar, vajinismus, ağrılı cinsel ilişki, orgazm bozuklukları, erken veya geç boşalma, erektil disfonksiyon (sertleşme bozukluğu) gibi cinsel işlev bozukluklarıdır. Hastaların şikayetleri dikkatlice dinlenip detaylı sorgulama ve fizik muayene yapıldıktan sonra pelvik taban hastalıkları tanısını koymak için bazı yardımcı tetkikler istenebilir. Bu tetkikler; anorektal manometri (anal bölgedeki kasların sıkma ve ıkınma esnasındaki basınçlarının ölçülmesi, rektum ile anal kanal arasındaki uyumun değerlendirilmesini sağlar), defekografi/MR defekografi (rektum, anüs ve pelvik taban kaslarının dışkılama esnasında görüntülenmesi), balon atım testi (rektuma yerleştirilen bir kateterin ucundaki balonun ne kadar sürede atıldığını test eder), endoanal ultrasonografi (pelvik taban ve anal bölgedeki kasların anatomisi değerlendirilir), anal elektromiyografi (EMG), sistoskopi (mesanenin endoskopik incelenmesi) ve kolonoskopidir (kalın bağırsağın endoskopik incelenmesi). PELVİK TABAN HASTALIKLARI NASIL TEDAVİ EDİLİYOR? Pelvik taban hastalığına sahip kişilerin tedavisi hastalığın tipine, şiddetine, yaşam kalitesine, etkisine, hastanın yaşına, sağlık durumuna ve eşlik eden diğer hastalıklarına göre değişebilir. Tedavi seçenekleri, cerrahi olmayan basit tıbbi müdahalelerden karmaşık cerrahi girişimlere kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Hangi tedavi yönteminin uygun olacağına karar vermek için birden çok sağlık profesyonelinin katıldığı multidisipliner bir yaklaşımın benimsenmesi ve uygulanması daha doğru bir yaklaşımdır. Pelvik taban hastalıklarında sık uygulanan bazı tedavi yaklaşımları; yaşam tarzı değişikliği, pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri) ve biofeedback, anal tıkaç (plug) uygulaması, pesser uygulaması, transanal (rektal) irrigasyon yöntemleri (makattan yerleştirilen kateterle rektumun yıkanması), perkütan tibial sinir stimülasyonu (ayak bileğinden yerleştirilen bir prob ile anal bölge ve mesanenin kasılmasını kontrol eden sinirlere indirekt olarak elektriksel uyarı gönderme), sakral sinir stimülasyonu (kalçaya yerleştirilen bir cihazla anal bölge ve mesanenin kasılmasını kontrol eden sinirlere direkt olarak elektriksel uyarı gönderme), anal bölge kaslarına Botulinum toksin (botoks) enjeksiyonu, jinekolojik lazer uygulaması ve cerrahi yöntemlerdir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir