Sahafın kaderini babamın ceketi belirledi | Kültür Sanat Haberleri

Sahafın kaderini babamın ceketi belirledi | Kültür Sanat Haberleri

yazar:

kategori:

Asrın felaketinin üzerinden tam bir yıl geçti. Felaketin ardından, zarar gören tarihi eserler ve yaşamını yitiren önemli sanatçılar, bölgenin kültürel mirasını da büyük ölçüde kaybettiğini gözler önüne serdi. Hayatta kalanlar bir yandan yaşama tutunmaya çalışırken diğer yandan mesleğini sürdürmek için çaba harcadı. Tam bir yıl önce konuştuğumuz Maraş sahafları, yeniden başlamak için mekan arayışı içinde olduğunu söylemişti. Aradan geçen sürede neler yaptıklarını, ayağa kalkmak için verdikleri mücadeleyi Yeni Şafak’a anlattılar.Depreme kadar hizmet veren şehrin üç sahafından ikisi, sosyal medyada toplanan yardımlar sayesinde konteynerde hizmete devam ediyor. Bu isimlerden ilki eskisi gibi olmasa da kültüre hizmet etmenin huzurunda olan Azzefran Sahaf’ın sahibi Mesude Kuru Yaylamaz. 2021 Ağustos ayında işletmesini açan Yaylamaz, iki katlı dükkanında 5 bine yakın nadide kitap bulunduruyordu. Konteynere taşıdığı Azzefran’ı bir kültür merkezi olarak kullanan Yaylamaz, her ne kadar başka bir şehre taşınacağını söylemiş olsa da Maraş’ı bırakıp gidemeyen isimlerden.VEFAT EDEN SANATÇILAR ANILACAKDükkanını yeniden açma hikayesine değinen Yaylamaz ayağa kalkma sürecini şöyle özetledi: “Dükkan yıkılınca dostlarımız sosyal medyada yeniden başlayabilmemiz için bir duyuru yapmıştı. Depremin 44. günüydü. Kar, yağmur, kanalizasyon suyu derken kitapları kurtaracağımızı sanmıyordum. Enkaz çalışmalarında kitap katına ulaşılamadı ama babamın ceketi bulundu. Olaydan birkaç hafta sonra da çekilişle konteyner dükkan kazandık. Kızılay’ın yaptığı kitap bağışı, sosyal medya duyurularından gelenler derken dükkanımızı yeniden kurduk. Babamın ceketi sahafın kaderini yeniden belirledi. O ceket, konteyner dükkanımızda asılı duruyor.”Yaylamaz, geçtiğimiz haziran ayında konteynerde faaliyete başladıklarını söyleyerek, “Bizim için yaklaşık 10 bin civarı kitap toplanmıştı. Onlarla idare etmeye çalışıyoruz. Tamamen toparlanamadık. Çünkü ya göç verdik ya da çoğu dostumuzu kaybettik. Yazar çağırıyor, şiir geceleri yapıyoruz. Kahraman Tazeoğlu ile şiir etkinliği, öykücü Fatma İçyer’le program yaptık. Sinema söyleşilerinin yanı sıra gençlerle okuma etkinlikleri de düzenliyoruz. Şehrin acılarını, edebiyat ve sanatla toparlamaya çalışıyoruz ama çok zayıf kaldı. Depremin yıl dönümü olduğu için bugün, vefat eden şair ve yazar arkadaşlarımız için bir program düzenleyerek eserlerini okumaya çalışacağız” dedi.DEPODAN SATIŞ YAPIYORYeryüzü Sahaf’ın sahibi Mustafa Mızrak ise geçen seneki görüşmemizde, kurtarabildiği eserlerini İzmir’e gönderdiğini, orada yeni bir hayat kuracağını mekan baktığını dile getirmişti. Mızrak, kitapları İzmir’de bir depoda muhafaza ettiğini söyledi. Geçen sene yardım için toplanan birçok kitabın niteliksiz olduğuna dikkat çeken Mızrak, dükkan bulamadığı için depodaki eserleri web siteleri üzerinden satışa koyduğunu ve Maraş’a dönmeyi düşün-mediğini ifade etti.DEVAM ETME SÜRECİNİ BAŞLATTIKDepremde ağır hasar alan sahaflardan birisi de İsmail Demir’in Dem-Kar’ıydı. 1988’de birkaç kitapla hayata geçen sahaf, 50 bin kitabını kaybetmişti. Demir’in oğlu Hulusi Bey, geçtiğimiz ağustos ayında konteynerde hizmet vermeye başladıklarını söyledi. Demir, babasının sabahtan öğlene kadar dükkanda durduğunu dile getirerek, “Yaklaşık 5 ay önce dükkan için bir konteyner aldık. Sıfır kitapla başladık, kendi kitaplarımızı toparlayarak devam ediyoruz. Eski müşterilerimiz gördükçe geliyor. Ufak tefek kitap alıyor ya da kitap getiriyorlar. Hareketlilik var ama geçim noktasında yeterli değil. En azından devam etme sürecini başlatmış olduk” dedi.Adıyaman Blues belgeselinin ilk gösterimi yapıldı: Büyük aileyi kayda aldımGazeteci Kübra Kuruali, depremden sonra Adıyaman’da gördüğü dayanışmayı “Adıyaman Blues” adıyla belgesel hale getirdi. Bu akşam tvnet’te yayınlanacak belgeselin hikayesini anlatan Kuruali, “Biz kocaman bir aile olmuştuk. Bu aileyi kayda almak istedim” dedi.Yürekler de hasar aldıGenç depremzede Hatice Nimet Polat, asrın felaketini “Ağır Hasarlı Yürekler” adıyla yaşayanların ağzından kitaba döktü.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir