Şapkanın düşüşü canlı izlenecek | Kültür Sanat Haberleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kapadokya Alan Başkanlığı, ülkemizin doğal ve kültürel mirasından peribacalarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için istişare toplantısı düzenledi. İki günlük toplantıya, alanla ilgilenen hem akademisyen hem de yerel isimler davet edildi. Toplantının ilk gününde Avanos ilçesine bağlı Paşabağlar ören yerindeki bir peribacasının şapkasının düşme riski uzun uzun tartışıldı. Toplantıdan çıkan farklı görüşler, cumartesi günü düzenlenen gezide karara bağlandı. Paşabağlar’da bulunan; boyun kısmı oldukça incelmiş, kayasının düşme riski olan bir peribacası için doğal sürece bırakılması kararlaştırıldı. Bu sonuca göre, şapkanın nereye ve ne zaman düşeceğine ilişkin çeşitli hesaplamalar yapılacak. Gerekli güvenlik önlemleri alınarak hem kayanın çevreye vereceği zarar en aza indirgenecek hem de vatandaşın bu doğal düşüşü gözlemlemesi sağlanacak. BIRAKIN DOĞAL SÜREÇ DEVAM ETSİNPaşabağlar’da önceki gün gerçekleşen inceleme gezisinde, düşme riski olan peribacası şapkası yerinde incelendi. Toplantı çıktılarının konuşulup karara bağlandığı gezide, UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu), ICOMOS (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) Türkiye Milli Komiteleri üyeleri, akademisyenler, uzmanlar ve araştırmacılar nihai karara ilişkin fikirlerini belirtti. Şapkanın doğal süreçle oluştuğu gibi doğal süreçle düşmesi gerektiği ve bu düşüşü kameraya alma fikri karara bağlandı. Kamerayla izlenme önerisini sunan Yer bilimci Prof. Dr. Vedat Toprak, “Bırakın doğal süreç devam etsin. Düşsün ama düşerken kültür varlıklarına zarar vermesin. Bu peribacasını üreten doğa, yok eden de doğa. Bunun düşmesini hayra dönüştürecek bir şey yapabiliriz. Mümkünse, sabit bir kamerayla düşme anını belgeleyebiliriz” dedi. Halime Kirazlı ve Birol İnceciköz İstişare toplantısı katılımcıları riskli peribacasının önünde.KORUMA KARARI DÜNYAYA ÖRNEK OLACAKUNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, kayanın zararını en aza indirmek için, çevresinin kapatılması ve zeminin doğal malzemeyle kaplanması gerektiğini söyledi. Kazancı, UNESCO’ya sunulacak bu koruma kararının dünyaya örnek olacağının altını çizerek, “Bu koruma yöntemini dünyaya tanıtalım. Alınacak bu güvenlik tedbiriyle müdahale etmiyor, riski kontrol ediyoruz. Niye önlem aldığımızı Türkçe ve İngilizce panolara yazalım. Kamerayla da insanlar gözlediğimizi bilsin” diye konuştu. HESAPLAMALAR YAPILACAK ÇALIŞMA BAŞLAYACAKİki günlük verimli bir toplantı süreci geçirdiklerini ifade eden Kapadokya Alan Başkanı Birol İnceciköz, ortak karara varılmasının sevindirici olduğunu dile getirdi. İnceciköz: “İşin hem uluslararası hem UNESCO hem de bilimsel boyutu konuşulmaya ihtiyaç duyulan konulardandı. Hocalarımızın çoğunluğu kayanın doğal düşmesinin daha sağlıklı olacağını öngörüyor. Hazırlıklarımızı başlatalım. Nevşehir Üniversitesi’yle protokol imzalayıp kayanın düşme hesaplamalarını yaptıralım, raporlayalım ve bilimsel açıklamasını panoya yazalım. Bu alanı ziyarete kapatıp zeminine yuvarlanma engelleyici doğal malzeme döşeyelim. Düşüşü görüntülemek için de bir şeyler yapalım” dedi.Türkiye’nin ilk göz bebeği: 6 milyon 145 bin TL gelir sağlandı! Herkes görmek için geliyorUNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki İncekaya Kanyonu üzerine yapılan Türkiye’nin ilk cam seyir terası yılın ilk 8 ayında 164 bin 841 kişiyi ağırlarken, 6 milyon 145 bin TL gelir sağladı. Bu yıl sonu itibarıyla cam terasta 300 bine yakın ziyaretçiyi ağırlamayı hedeflediklerini kaydeden İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen, 10 milyon TL gelir beklediklerini aktardı.Kayalıpınar kazılarında bulundu: 3 bin 900 yıl öncesine ait el baskısı ve sıvama izleri Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde yer alan ve eski adı "Samuha" olan Hitit şehri  Kayalıpınar’daki kazılarda 3 bin 900 yıllık olduğu değerlendirilen el baskısı ve sıvama izlerine ulaşıldı. Tamer Karadağlı resti çekti: Çalışmayan oyuncunun teşviklerini ödemiyorumDevlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, kurum içinde iş yapmayan oyunculara resti çekti. "Çalışmayacaksanız istifa edin, lale devri bitti! Kimsenin oturup yıllarca sadece maaş alıp ama ‘ben oyuncuyum’, ‘ben tiyatrocuyum’ demesi doğru gelmiyor. Çalışmayan oyuncunun teşviklerini ödemiyorum" diyerek oturduğu yerden maaş alan tiyatroculara tepki gösterdi.