“Şef restoranları” mı “esnaf lokantaları” mı | Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

“Şef restoranları” mı “esnaf lokantaları” mı | Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

yazar:

kategori:

Benim masum amacım karşılaştırmak ve biraz da siz okurlarımın hangisinden yana olduğu sorusunu buradan sormak.Esnaf lokantaları yurdum insanının bir güzel karnını doyuracağı mekanlardandır. Hiç çekinmeden “az kuru, az pilav” sipariş edersiniz, üzerine sütlaç veya herhangi bir tatlıdan ağzınızı tatlandırdıktan sonra ocakta kaynayıp duran çayın masaya gelmesiyle bu ziyafeti noktalarsınız. Üstelik her köşe başında buluverirsiniz. Ama şef lokantaları öyle mi? Önce adresini araştırmak, sonra haritadan yerini bulmak ve ille de özel bir araçla gitmek icap eder. Yemek isimlerinden anlayan biriyle gitmeniz işinizi epeyce kolaylaştırır. Burada kolonya veya ıslak mendil ararsanız öyle şeyler olmayabilir, peşin söyleyelim. Bu mekanlar şefinin rüyasıyla açılmış olması, özenle hazırlanan yemekler demektir. Ancak yapılan sunumların sizin ağzınızın tadına uyup uymayacağı konusunda sizi temin edemem. Ödeyeceğiniz ücretin kaliteyi ve lezzetin teminatı olarak görüyorsanız emin olun ki bu durumda kendinizi iyi hissetmeniz mümkün. Ama yine de siz siz olun ağız tadınıza uygun olan mekan ve lezzetleri seçin derim.“Kocaeli Mutfağı” belgeseliTRT Belgesel ekranlarında “Yiyeceğin Serüveni” programı aracılığıyla “Kocaeli Mutfağı” seyirciyle buluşacak. Kocaeli’nin mutfak mirası, geleneksel tatları modern dokunuşlarla birleşerek izleyicilere unutulmaz bir lezzet deneyimi sunacak. Eşsiz lezzetlere ve zengin gastronomi mirasına sahip şehrin tarihi, kültürel ve yöresel lezzetleri izleyicileri bir lezzet keşfine çıkaracak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde gastronomi turizmini geliştirme çalışmaları kapsamında belgesel programının çekimleri belli başlı mekanlarda gerçekleştirildi. İzmit Eseler Köyü’nden Gölcük KO-MEK Türk Mutfağı çalışmalarına, tatlı ustalarından, kentin şeflerinin mutfağına kadar uzanan serüven seyircileri bekliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Yerel Kültür Platformu işbirliğiyle hazırlanan Kocaeli Mutfağı isimli kitap da çekimlerin hazırlığına katkı sağladı.Mancarlı pide, sütlü Nuriye, simit dolması ve Kandıra hindisi olmak üzere dört çeşit yemek programda yer alıyor. İki gün boyunca süren programda İzmit Eseler Köyünde Hafize Portakal tarafından “Mancarlı Pide”, Tatlıcı Güven üretim tesislerinde Metin Güven tarafından “Sütlü Nuriye”, Gölcük KO-MEK kurs merkezi Türk mutfağında eğitmen şef Nalan Önem tarafından “Karamürsel Simit Dolması” ve son olarak İzmit Ramada Otel’de yönetici şef Naif Bagi tarafından “Kandıra Hindisi” çekimleri gerçekleştirildi. Birbirinden lezzetli Kocaeli yemekleri “Yiyeceğin Serüveni” programında yakında gösterilecek.GÖZÜME TAKILANLARBaylan’ın bir asırlık serüveniİstanbul kültür mirasının ve gastronomi dünyasının asırlık markası Baylan, kuruluşunun 100. yılını özel bir sergi ile kutluyor. "İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven" adlı sergide Baylan’ın yüzyıllık serüveni, lezzet yolculuğu, ilkleri ve heyecan verici konuları ki sergide yer alıyor. Küratörlüğünü Sevecen Tunç’un üstlendiği etkinlik 22-29 Kasım 2023 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor.Dokuzuncu defa helal olsunDünyanın en büyük helal organizasyonu 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İİT Helal Expo 2023 Fuarı 23 Kasım tarihinde İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Helal Expo’ya bu yıl 40’tan fazla ülkeden 500’den fazla firmanın katılımı ve 40 binin üzerinde ziyaretçi bekleniyor. Büyüklüğü 7 trilyon doları aşan helal pazarının gelecek 5 yılda 10 trilyon doları bulacağı tahmin ediliyor.Moda deneyiminden kafe konseptineD’S Damat “Cafe D’S Damat” markasıyla Vadistanbul mağazasında ilk kez misafirlerini ağırlamaya başladı. Modadaki deneyimine yeni bir konsept ekleyen firma, özenle hazırlanan aromalı filtre kahve çeşitleri ve kruvasandan protein barlara zengin bir yelpazeye sahip sağlıklı ve lezzetli atıştırmalıkları ile müşterilerini ayrıcalıklı hissettirmeyi amaçlıyor.Milas’ın çıntar kavurmasıMuğla ve Milas mutfağından uzak olanlar muhtemelen çıntar kelimesini ilk defa duyuyordur. Çıntar sözlükte “kanlıca” olarak geçiyor. Hani bildiğimiz kanlıca mantarı cinsinden. Coğrafi işaretle tescil edilen bu lezzet Milas mutfağı içinde özel bir yere sahip. Ormanlarda doğal olarak yetişen ve eylül ayının sonlarından ocak ayının sonlarına kadar yağan yağmurlardan sonra çıkan Lactarius Semisanguifluus türü mantar olan bu ürün coğrafi sınırda “çıntar” olarak adlandırılır. Çok dikkatli tüketilmesi gereken mantarın kavurması genellikle Ege ve Akdeniz’de yetişen bu mantarı nar ekşili sosla yemeklerin yanında aperatif olarak sunuluyor. Malzemeleri: 15-16 adet çıntar, 1 adet orta boy kuru soğan, 100 ml zeytinyağı, 10 gram pul kırmızıbiber, 5-6 gram karabiber, 3-7 gram tuz, limon, maydanoz, dereotu. Hazırlanması: Çıntar mantarları parçalamadan bol su ile yıkayıp suyunu süzün. Bir tencerede 15 dakika kaynatın. Soğanları zeytinyağında kavurun. Üzerine sırasıyla çıntar mantarları, tuz, karabiber, pul kırmızıbiber ekleyin. Yemeğin suyu tam olarak çekilinceye kadar pişirmeye devam edin. Yemeği porselen tabakta, üzerine çeyrek limonun suyu sıkılıp yanına bir dilim limon ve birkaç dal maydanoz ile dereotu kullanarak servis edin.Tüketirken kaybettiğimizi bilmiyordukGüz acısı gibi başlayan Gazze mezalimi aylardır durmuyor. Çocuk mezarlığına dönüştürülmek isteniyor o topraklar. Her gün bombalanan bu şehir vicdan sahibi gönüllerde acı bir tabloya dönüşüyor.Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk kadınının zarafeti“Mâzîden Âtîye Zarâfet” sergisi, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadınların kıyafetleriyle toplumun bir aynası olduğu ortaya koyuyor. Sultanahmet Meydanı’nda dolaşmaya çıkan İstanbullu hanımların ferace ve çarşaflarından, toplumun seçkin kesiminden hanımlara ait, pek çoğu terzi ve mağaza etiketi taşıyan gelinliklere kadar pek çok kıyafetin yer aldığı sergi Türk kadınının zarafetini ortaya koyuyor.Sanatçıların fırçasıyla Diriliş’e çağrıDiriliş düşüncesinin mimarı şair Sezai Karakoç, vefatının ikinci seneyi devriyesinde ulusal ve uluslararası 18 sanatçının eserlerinin yer aldığı “Ötesini Söylemeyeceğim” sergisiyle anılıyor. Sergiye katılan sanatçılardan Cemal Toy, Karakoç’un fikir ve şiirlerinin her zaman rehberlik ettiğini söylerken, Dağıstan Çetinkaya, “Sezai Karakoç, benim çizgi dünyama ve ruh alemime yön veren ender bir insan. Genç yaşlarımda kendisiyle tanışma ve sohbetinde bulunma bahtiyarlığına eriştiğim bir fikir ve dava adamı” ifadelerini kullanıyor.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir