Sofranıza asla koymayın: Böbreklerin baş düşmanı! Günde sadece 5 gram tüketilmeli | Sağlık Haberleri

Sofranıza asla koymayın: Böbreklerin baş düşmanı! Günde sadece 5 gram tüketilmeli | Sağlık Haberleri

yazar:

kategori:

VM Medical Park Florya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ege Ramadanoğlu, fazla tuz tüketiminin zararları konusunda açıklamalarda bulundu. Tuzun insan sağlığı için önemine değinen Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Besin kaynakları içerisinde tuzun önemli bir yeri vardır. Ancak yüzyıllardan beri insanlar için büyük bir önemi olan tuz ve sodyum kavramları birbiriyle karıştırılmamalıdır. Sodyum, besinlerin doğal yapısında bulunan bir mineraldir. Besinlerin doğal olarak yapısında bulunan sodyuma ‘doğal yiyecek tuzu’ denilmektedir. Sodyumun en iyi kaynakları; sofra tuzu, kabartma tozu ve maden sodasıdır. Sodyum doğal olarak süt, et ve kabuklu deniz ürünleri gibi çeşitli yiyeceklerde de bulunur” diye konuştu.AŞIRI SODYUM EKSİKLİĞİ, SOLUNUM YETERSİZLİĞİNE YOL AÇABİLİRSofra tuzunun ise denizlerden, göllerden ve kayalardan saf olarak elde edilip, rafine edildikten sonra besin hazırlamada kullanılan tuz olduğunu dile getiren Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Sofra tuzu, ana maddesi sodyum klorür olan ham tuzdan, insan tüketimine uygun şekilde üretilen tuzlardır. 1 gram sofra tuzunda 400 mg sodyum vardır. Sodyum ve potasyum vücutta sıvı ve asit-baz dengesinin sağlanması için gereklidir. Sodyum iyonlarının vücut sıvılarındaki yoğunluklarının uygun şekilde olması, sinirlerin uyarımı, normal hücre işlevi ve kas dokusunun çalışması için çok önemlidir. Sodyum yetersizliğinde, zihni bulanıklık, kas yorgunluğu, ağrılar ve solunum yetersizliği gibi belirtiler görülür” dedi.GÜNLÜK TUZ ALIMI 5 GRAM İLE SINIRLANDIRILMALIDünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) diyetle günlük tuz alımının 5 gram ile sınırlandırılması önerisinde bulunduğunu belirten Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Besinlerin etiket bilgilerine bakarak bir porsiyonundaki sodyum miktarı kontrol edilebilir. Ürünlerin tuz içeriğini azaltmak için tariflerin yeniden düzenlenmesi ve düzenlenmediği takdirde tüketicilerin başta maden suyu ve soda olmak üzere besin etiketlerini okuyarak tuz ve sodyum bakımından düşük ürünleri seçmesi gereklidir. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanılmamalı, sofrada tuzluk bulundurulmamalıdır. Sağlıklı yaşamın bir parçası olarak tuz tüketimi, günlük sodyum gereksinmesini karşılayacak şekilde ayarlanmalıdır. İyot fetüs ve küçük çocukta sağlıklı beyin gelişimi ve genel olarak insanların zihinsel işlevlerini optimize etmek için gerekli olduğundan tüketilen tüm tuzlar iyotlandırılmalı ve tuzlarda iyotlu ibaresi yer almalıdır” şeklinde konuştu.HASTALIKLARI TETİKLEYEBİLİRFazla tuz tüketiminin zararlarından bahseden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Fazla miktarda tuz alımının hipertansiyon başta olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar, inme, böbrek hastalıkları, osteoporoz ve bazı kanser türleri gibi çeşitli hastalıklar için önemli bir risk etmenidir. Son yıllarda yapılan çalışmalar, diyetle fazla tuz alımının etkilerinin sadece iyi bilinen bu hastalıklarla sınırlı olmadığını, tip 2 diyabet ve obezite gibi beslenmeyle ilintili kronik hastalıklar için de önemli risk etmeni olabileceğini göstermektedir” dedi.VÜCUTTA FAZLA SODYUM BİRİKİMİ ÖDEME YOL AÇARFazla tuz tükettiğimizi nasıl anlayabileceğimize dikkat çeken Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Vücutta fazla sodyum birikimi ödeme yol açar. Aşırı tuz içeren besinler; hazır soslar, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuruyemişler, salamura besinler (peynirler vs.), balık konserveleri, tuzlanmış ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri, mineralli içecekler, geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana gibi besinler olarak sıralanabilir” açıklamasında bulundu.SOFRANIZA TUZLUK KOYMAYINFazla tuz tüketimini nasıl azaltabileceğimizi anlatan Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, şu bilgileri paylaştı:“Sofranıza tuzluk koymayın. Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin. Bilinçli alışveriş yapın. Bir besini tadarak tuzunu anlamayabilirsiniz. Bunun için etiket üzerinde aşağıda yazan katkıların bulunmamasına dikkat edin: Monosodyum glutamat (MSG), kabartma tozu, disodyum fosfat, sodyum alginat, sodyum nitrat veya nitrit. Limon, baharatlar tuz ihtiyacını çok iyi oranda azaltabilir. Ambalajlı ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan dikkatli tüketin. Turşu, salamura yiyecekler ve şarküteri ürünlerini fazla tüketmeyin.”Hareketsiz kalanlar dikkat: Ani ölüme yol açan bu hastalığı tetikliyor! Basit bir egzersizle risk ortadan kalkıyor Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Cengiz Köksal, masabaşında ya da ayakta uzun saatler hareketsiz kalındığında baldır kasları çalışmadığı için kirli kanın aşağıda göllenerek pıhtı oluşma riskini artırdığını, bu pıhtının da akciğerlere gitmesi halinde yüzde 30 oranında ani ölüm riski taşıdığını söyledi. Köksal, basit bir egzersizle riskin ortadan kalktığını da belirtti. Faydası saymakla bitmiyor: İşte yeşil erik tüketmeniz için 8 neden! Tüketirken bu hataya düşmeyin… Etkisini artırmanın bir yolu varBaharın müjdesi, yazın simgesi yeşil erik pazar tezgahlarına çıktı. Bu şifalı meyvenin faydaları saymakla bitmiyor. Şeker hastalığından kilo vermeye kadar bir çok şifası olan eriği tüketirken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Ayrıca bu meyvenin hiç duymadığınız riskleri ve sütle buluşunca inanılmaz bir etkisi de var! İşte yeşil erik ve yeşil eriğin faydalarına dair detaylar…Karaciğeri sessiz sedasız öldürüyor: Bu besinleri sofralarınızdan uzak tutunKaraciğerin temel işlevi, tükettiğimiz yiyecekleri vücudumuzun faydalanabileceği bileşenlere dönüştürmek ve tüm toksinleri ayrıştırmaktır. Kendini yenileme yeteneğine sahip olan bu organ, sağlıklı ve uzun bir yaşam için titizlikle korunmalıdır. İşte karaciğere zarar veren ve kaçınılması gereken besinler…Ezbere vitamin almayınGrip ve soğuk algınlığı sırasında vitamin kokteylli serum taktırmak moda oldu. Prof. İsmail Tayfun Uzbay, “Neyin eksik olduğunu doğru biçimde tespit etmeden ve hekim reçetesi olmadan alınan kokteyller ölümle dahi sonuçlanabilir” dedi. Bakan Koca başkanlığında MHRS çalışma toplantısıSağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ne (MHRS) yönelik çalışma toplantısı gerçekleştirildi.Çölyak ve Glütensiz Yaşam Zirvesi’nin ikincisi düzenlendi: Daha konforlu bir yaşam mümkün!Eksun Gıda, un pazarının 60 yıldır değişmeyen markası Sinangil ile 2. Glütensiz Yaşam ve Çölyak Zirvesi’ni düzenledi. Açılış konuşmasını yapan Eksim Holding Gıda Grubu Başkanı ve Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir "Çölyak hastaları ve glütensiz yaşamı tercih edenler için uygun alternatifler geliştirmek, sosyal hayatın gündelik akışında kalmalarını sağlamak, glütensiz ürünlere erişimi kolaylaştırmak, kısaca konforlarına katkı sunmak mümkün" dedi.Bakan Işıkhan duyurdu: Aile hekimleri artık bu ilaçları yazabilecekÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Raporlu kronik Hepatit B ve D, diyabet ve kardiyoloji ilaçları artık hastanelerde sıra beklemeden, aile hekimlerince yazılabilecek" dedi. Işıkhan, ayrıca emeklilerle ilgili yapılacak yeni çalışmanın detaylarını da açıkladı.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir