Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunu “Başkumandan Vekili” unvanıyla yöneten Enver Paşa, mağlubiyetin tescil edildiği Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra yurtdışına çıkmıştı. “Türkistan” bölgesinde askeri bir teşkilatlanma hazırlığındaki Enver Paşa 4 Ağustos 1922’de de bugün Tacikistan’daki Ab-ı Derya bölgesinde Rus birliklerinin baskınıyla şehit edilmişti. O baskını organize eden istihbarat ajanı Georges Ağabekov, bir süre daha Sovyet istihbaratında çalışmaya devam etmiş, ardından da ortadan kaybolmuştu. Ağabekov’un meçhul akıbeti yıllar sonra bir başka Sovyet ajanının hatıralarından çıktı. STALİN’İN ÖZEL GÖREVLER ŞEFİ Pavel Sudoplatov, Stalin dönemi Sovyet gizli servisinin rejim muhaliflerini ortadan kaldıran özel bir biriminin başındaydı. 1940’ta Meksika’da öldürülen Troçki suikastini de o planlayıp yönetmişti. Doğrudan Stalin ile görüşüp emir alabiliyordu. 1953’te “rejime ihanet”suçlamasıyla tutuklanan Sudoplatov 1992’de hapisten çıktı. Hatıralarını 1994’te yayınladı. O güne kadar detayları hiç bilinmeyen Sovyet suikastlerini “Özel Görevler-Sovyet İstihbarat Şefinin Anıları” adlı kitabında anlattı.Ağabekov “Gizli Rus Terörü” adlı kitabında Enver Paşa’nın şehit edildiği baskının detaylarını da anlatıyor. ENVER PAŞA’NIN YERİNİ İHBAR ETMİŞ Türkçeye çevrilen ve Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan kitapta Sudoplatov emrinde çalışan çalışan bir “Türk” suikastçıyı da anlatıyor. Sudoplatov’un anlattığına göre Türk suikastçının infazları arasında Sovyet istihbaratında çalışırken firar edip Avrupa’ya sığınan Ermeni asıllı Georges Ağabekov da var. Ağabekov, Sovyetlerden kaçtıktan sonra yazdığı anılarında, Enver Paşa’nın Türkistan’daki kampının yerini kendisinin tespit ettiğini ve 4 Ağustos 1922’de şehit edildiği baskından sonra paşanın ölüm raporunu da kendisinin yazdığını anlatıyordu.Sudoplatov, Stalin dönemindeki birçok suikastı planlayan nüfuzlu biriydi. “ÖLDÜRÜP BAVULA KOYDU” KGB’den önceki Sovyet istihbarat örgütleri NKVD ve MGB’de üst düzey görev yapan Pavel Sudoplatov ismini vermeyip sadece “Türk” dediği ajanın, 1920’lerde İstanbul’da da görev yapan Ağabekov’u nasıl öldürdüğünü şöyle anlatıyor: “Raporlarda Ağabekov’un İspanya sınırındaki Prene dağlarında öldürüldüğü ifade edilse de aslında Paris’teki güvenli bir evde öldürülmüştü. Zengin bir Ermeni ailesinin mücevherlerini kaçırmak için gizli bir anlaşma yapacağını zannediyordu. Anvers’te buluştuğu Ermeniler, Ağabekov’u milliyetçi duygularına seslenerek tuzağa düşürdüler. Suikastı gerçekleştirecek kişi Türk ordusunda görev yapmış eski bir subaydı. Genç ajan Aleksander Korotkov’la evde kurbanını bekliyordu. Ağabekov Türk’ün bıçak darbeleriyle son nefesini vermişti. Cesedini bir bavula koyarak denize attılar. Bavul hiçbir zaman bulunamadı.”Josef StalinPARİS’TE İKİNCİ SUİKAST Sudoplatov, Türk’ün başka bir operasyonunu da şöyle anlatıyor: “Türk ve Aleksandr Korotkov 1938’de bir terör eylemi daha gerçekleştirdiler. Litvanyalı bir Yahudi olan Ale Taubman, Troçki’nin Avrupa teşkilatını yöneten Rudolf Klement’in güvenini kazanmış genç bir ajanımızdı. Taubman, bir buçuk yıl kadar Klement’e asistanlık yaptı. Bir gece Klement’i akşam yemeğine çağırmış ve onu Paris’in sol yakasındaki St. Michel Bulvarı’nda bir apartmana götürmüştü. Türk ve Korotkov onu evde bekliyorlardı. Türk, Klement’i bıçakla öldürdükten sonra kafasını gövdesinden ayırıp cesedini bir bavula koydu, Sen nehrine attı.”Enver Paşa
Bir yanıt yazın