İddiaya göre, eski gelin velayet hakkını kötüye kullandı, hiçbir somut delil ve dayanak olmadan babaanne ile torun arasındaki ilişkiyi koparmak için eski kayınvalidesi hakkında korunma kararları aldırdı. Babaanne, torunu ile haftada en az bir kez telefonla yılda 2 kez de yüz yüze olmak üzere kişisel ilişki kurulması için dava açtı.Davaya cevap veren eski gelin, “Eski eşim çocuğu aldığı dönemlerde babaanneye bırakıyor. Çocuk onun yanında kaldığı dönemlerde sürekli hastalanmakta, bu durum benden gizlenmektedir. Çocuğum da benimle konuştu, babası ve babaannesi hakkında olumsuz şeyler söyledi. Çocuğum babaannesi ile görüşmek istememektedir. Davanın reddini istiyoruz” dedi.‘OLAĞANÜSTÜ BİR DURUM YOK’İzmir 11. Aile Mahkemesi, kayınvalidenin açtığı davayı reddetti. Gerekçeli kararda, baba ile çocuk arasındaki görüş günlerinde babaannenin de torununu görebileceği, bu sebeple açılan davanın ispatlanamadığı anlatıldı. Karara itiraz eden kayınvalide, dosyayı Yargıtay’a taşıdı. İtiraz dilekçe-sinde, oğlu ile küs olduklarını, ayrı illerde yaşadıklarını, torununu göremediğini ifade etti. İtirazı inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de babaanne-ye, torunu ile kişisel ilişki hakkı tanınması için olağanüstü bir halin olması gerektiği gerekçesiyle babaannenin itirazını reddetti. İtirazın reddedilme-si ile karar kesinleşmiş oldu.İstanbul Barosu avukatlarından Dilek Yüksel, “İsabetli bir karar. Hem baba ile kişisel ilişki kurulması hem babaanne ile kişisel ilişki kurulması, çocuğun gereksiz yere velayet hakkı kendisinde olan annesinden uzak kalmasına sebep olabilir. Bu durum da anne ile olan kişisel ilişkisine zarar verecektir” diye konuştu.
Bir yanıt yazın