“Ah Güzel İstanbul”, “Yedi Kocalı Hürmüz”, “Gramofon Avrat” gibi unutulmaz filmlerin senaryolarını kaleme alan Ayşe Şasa’nın kişisel kitaplığı Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde Ayşe Şasa Özel Kitaplığı’na taşındı. Kurulum çalışmaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde 2015 yılında başlayan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi koleksiyonu; yurt içinden ve yurt dışından önemli isimlerin özel koleksiyonlarının da eklenmesi ile zenginleştiriliyor. Kütüphanenin özel koleksiyonunda Cemil Meriç, Abdülbaki Gölpınarlı, İlber Ortaylı gibi kıymetli isimlerin şahsi kitaplıkları bulunuyor.Ayşe Şasa’nın kitaplığını da bu özel koleksiyona ekleyen kütüphanenin Okuyucu Hizmetleri Şube Müdürü Birgül Ünal, basın toplantısında, “Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi 20 Şubat 2022 yılında hizmete açılmıştır. Kütüphanenin mimari yapısı, koleksiyonu, kültür ve sanat alanları, çağın getirdiği teknolojik imkanları ile ülkemizin dünyaya açılan penceresi olmuştur. Her dilden, ülkeden ve konudan 4,5 milyon basılı yayını ve milyonlarca elektronik kaynağı ile 7’den 70’e hizmet veren bir kütüphanedir. Türk sinema ve kültür dünyasını önemli isimlerinden Ayşe Şasa’nın kişisel kitaplığını kütüphanemize bağışlanmasından memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.Kültür ve Sanat dünyasıyla iç içe bir ömürAyşe Şasa’nın hayat hikâyesini senaryo yazarlığı kariyerinden ayrı düşünmek güç. Köklü bir aileden gelen Şasa, gençlik yıllarında geçirdiği şizofreni rahatsızlığı, sanat dünyamızın önemli isimleriyle kurduğu dostluklar ve kaleme aldığı senaryo ve kitaplarla sinema ve kültür tarihimizin önemli isimlerinden biri. Atıf Yılmaz ve Kemal Tahir ile kurduğu dostluklar ve tasavvuf düşüncesine yönelişi Şasa’nın hayat hikâyesinin dönüm noktalarını oluşturuyor. Bu açıdan Şasa’nın hayat hikâyesi bir anlam arayışı serüveni olarak değerlendirilebilir. Ayşe Şasa’nın vârisi Adem TaşkıranAyşe Şasa’nın vârisi Adem Taşkıran basın toplantısında şu sözlerle yazarı andı, “Ömrünü okumak, tefekkür etmek ve keşfettiği güzellikleri paylaşmakla geçirmiş bir kişidir Ayşe Şasa. Bunun en yakın şahitlerinden birisiyim. Hakikati ararken zorlu yollardan geçse de Vahdet denizinin sahiline ulaştı. ‘Her arayan bulamaz, lakin bulanlar arayanlardır’ diye bir söz vardır. Ayşe Hanım da ‘bulanlardan’ oldu.”Bir Ayşe Şasa kitaplığı daha kuruluyorAyşe Şasa, gelenek ve tasavvuf pencerelerinden Türk sinemasına önemli bakış açıları getirmesinin yanı sıra sadece senaryo üretmekle kalmamış aynı zamanda Rüya Sineması fikrinin düşünürlerinden de olmuştur. Yazarın tüm eserleri Ketebe Yayınları tarafından yeniden okurlarla buluşturuldu. Ketebe Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Furkan ÇalışkanYayınevi tarafından “Şebek Romanı”, “Delilik Ülkesinden Notlar”, “Yeşilçam Günlüğü” ve “Bir Ruh Macerası” kitaplarının yayımlanmasıyla aslında bir Ayşe Şasa kitaplığı daha kurulmuş oluyor. Ketebe Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan basın toplantısında, “Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinin senaristlerinden, Ayşe Şasa… Aralık 2022 itibarıyla yayınevimiz bünyesinde kurguladığımız ‘Ayşe Şasa Kitaplığı’nın ilk kitaplarını okurlarıyla buluşturmaya başlamıştık. Şimdi ise kendisinin, onuncu sene-i devriyesinde Ketebe Yayınları aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne bağışlanan kişisel kitaplığı ilgilileriyle buluşuyor. Ayşe Şasa Özel Koleksiyonu, Şasa’nın etkileşimde bulunduğu kültür ve sanat dünyasından izler taşıyor. Ketebe Yayınları olarak, gelenek ve tasavvuf pencerelerinden Türk sinemasına önemli bakış açıları getirip senaryo üretiminin yanı sıra ‘Rüya Sineması’ fikrinin de sahiplerinden olan Şasa’nın tüm eserlerini okurlarıyla buluşturmaya iftiharla devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.Ayşe Şasa için…Ayşe Şasa vefat etti. Onu ilk kez, Dergâh dergisinde yayımladığı Yeşilçam günlükleriyle tanımıştım. Doksanlı yılların başı. Sonrasında bu yazılar kıymetli bir kitaba dönüştü. (Kasım 1993) Bu cümle, birçok açıdan kendisiyle ilgili ipucu verebilir: "Dilimden düşmeyen üç kelime var: İlham, keşif, fetih." (Yeşilçam Günlüğü, Küre Yayınları, sayfa 88) O kitapta altını çizdiğim yer- lerden biri de Bülent Oran için kullandığı "rakibim ve kurtarıcım" ifadesiydi. Ne kadar güzel. Yıllar sonra, onu, "müthişDostlarının gözünden Ayşe ŞasaYeşilçam’ın ünlü senaristi Ayşe Şasa tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Yetmiş üç yıllık ömrüne bir çok güzel dostluk sığdıran Şasa dostlarının çizdiği güzel portreden daha fazlası aslında. İncelikli senaryoların yazarı: Ayşe ŞasaSenarist, yazar Ayşe Şasa, vefatının 4. yılında anıldı. Öğrencilik yıllarından itibaren sinemaya ilgi duymaya başlayan Şasa, 1963’te senaryo yazmaya başladı. Geçirdiği ağır rahatsızlık nedeniyle sinema dünyasına 10 yıl uzak kalan Şasa, inziva döneminde düşünsel anlamda kendisini değiştirerek daha bilimsel, sezgici bir hayat sürmeye başladı.Üç Ayşe Şasa: Sanatçı, düşünür, bilgeBu dünyadan bir Ayşe Şasa geçti…4 yıl önce, bize, bu ülkenin “sahipsiz” çocuklarına, üzerinde umarsızca “debelendiğimiz” yitik hazinenin, diriltici fikir, sanat ve hayat hazinesinin kodlarını bitimsiz bir aşkla ve yılmaz bir çileyle şifreledi gitti…Bize düşen, onun şifrelediği hazinenin kodlarını deşifre etmek, fikir, sanat ve hayat dünyamıza yenileyerek takdim etmek…
Bir yanıt yazın