Depremlerin ardından il başsavcılıklarınca sorumlular hakkında soruşturmalar başlatıldı. 2 bin 825 şüpheli hakkında işlem yapıldı. 267’si hakkında tutuklama kararı verilirken, 984 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararına hükmedildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıkladığı verilere göre, soruşturmalarda şimdiye kadar 369 iddianame hazırlandı. 275’i mahkemelerce kabul edildi. Diğer iddianameler üzerinde inceleme sürüyor. Yapılan soruşturmalarda öncelikle bina sahipleri, müteahhitler ve diğer sivil yetkililer tutuklandı ve haklarında davalar açıldı.‘OLASI KAST’ MADDESİŞüphelilere daha fazla cezanın yolunu açan “olası kastla öldürme” yerine “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan en fazla 22 yıla kadar hapis isteniyor. Sanıkların bu maddeden ceza almaları halinde, infaz hükümleri uyarınca uzun süre tutuklu kalmaları beklenmiyor. (Mesut Hasan BENLİ / HATAY)DAVA AÇILAN KAMU GÖREVLİSİ YOK- İhmalleri tespit edilen kamu görevlileri hakkında da savcılarca soruşturma başlatılarak, ilgili bakanlıklardan izin talep edildi. Ancak soruşturma izni verilen ve dava açılan bir kamu görevlisi olduğu bilgisi kamuoyuna yansımadı. 42 İMZA GEREKİYORHatay Barosu Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, “Bir binanın yapım aşamasından oturma izni aşamasına kadar 42 kişinin imzası gerektiğini biliyoruz. Yıkılan binaların sorumluluğunda bir belediye ayağının olduğunu biliyoruz. İhmalleri bulunan belediye çalışanlarının yargılamalara konu edilmesini istiyoruz” dedi.AB’DEN 400 MİLYON EURO HİBE- AVRUPA Birliği, geçen yıl yaşanan deprem felaketi için 400 milyon Euro (13.1 milyar TL) tutarında hibe göndermeye hazırlanıyor. Ankara’nın AB Dayanışma Fonu’na yaptığı başvuru kapsamında verilecek olan hibeye ilişkin ikili Yetkilendirme Anlaşması bugün Brüksel’de imzalanacak. İmza törenine Türkiye adına Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, AB Komisyonu adına ise Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiser Elisa Ferreira katılacak. Hibe iki açıdan önem taşıyor. İlki, söz konusu miktarın AB Dayanışma Fonu’ndan, oluşturulduğu 2002’den bu yana bir aday ülkeye verilen en yüksek hibe olması. İkincisi ise herhangi bir proje ya da şarta bağlanmaması. (Güven ÖZALP / BRÜKSEL)
Bir yanıt yazın