Türkiye’nin öncü teknoloji şirketi Softtech, kurumsal sosyal sorumluluk anlayışı çerçevesinde sanatsal içerik üretimi yapan LudensArt ile yeni bir projeye imza attı. Proje kapsamında, LudensArt tarafından yazılan ve gönüllü çalışanlardan oluşan Softtech Tiyatro Kulübü tarafından hayata geçirilen ‘Bir Küçük Parantez’ adlı tiyatro oyunu, 11-12 Haziran tarihlerinde Maximum Uniq Hall’de sahnelenecek. Bilet satışından elde edilen gelir ise Okul Destek Derneği aracılığıyla deprem bölgesi ağırlıklı olmak üzere öğrencilerin eğitimi için kullanılacak. “Bir Küçük Parantez”, birbirinden farklı dönemlere ve yazarlara ait tiyatro oyunuyla rutini yıkanların ve bu yıkıntının ortasında tiyatroyla hayatlarına ayna tutanların hikâyesi. Suzan Acun İlhan ile Gülseren Aydın’ın kaleme aldığı eserin genel koordinatörlüğünü ise LudensArt kurucularından Enver Murat Güçlü üstleniyor. Eserde ise; Ahu Öner, Aslı Abacı, Ayben Manici, Beyza Atabay, Eda Nur Hepgül, Ezgi Topuzlu, Feyza Özkan Yenidünya, Gizem Üçgül, Hakan Salmanlı, İlayda Güngör, İslim Yağmur, Muhammet İkbal Elek, Oğuz Balcı, Serap Yigen Üresin, Sevgi Ayyıldız, Sinem Kocatürk, Ümran Kiraz, Tolunay Çepni ve Tümay İnanmaz oynayacak. Biz de LudensArt kurucusu Enver Murat Güçlü, eserde pynayan Softtech İnsan Kaynakları Direktörü Aslı Abacı, yönetmen ve yazar Suzan Acun İlhan ile oyunu konuştuk. Hem iş hem özel hayatta farklılık LudensArt kurucularından projenin Genel Koordinatörü Enver Murat Güçlü, kurumsal işbirlikleriyle geliştirdikleri projelerde sadece bir oyun çıkarmadıklarını belirterek, prova öncesindeki birkaç ay süren ve birçok sanatsal atölyelerle oluşmuş çalışmalarla insanların hem iş hem de özel hayatlarında ses, beden farkındalığı kazanmasını, etkili konuşmanın niteliklerini keşfetmesini, sunum becerilerini geliştirmesini amaçladıklarını ifade ediyor. Softtech şirketi ile ilk yıllarının olduğunu dile getiren Güçlü, bütün ekiple beş aylık bir atölye süreci geliştirdiklerini söylüyor ve ekliyor:“Dramaturjiden yönetmenliğe, diksiyondan etkili konuşmaya, beden farkındalığından konsantrasyon ve stres yönetimine, vokal eğitiminden seslendirme atölyesine kadar birçok alanda çalışmalar yaptık. Tiyatro oyunları izledik. Şimdi oyun prova sürecimizdeyiz ve artık son düzlüğe girdik. 11-12 Haziran’da Maximum Uniq Hall’deyiz. Gönüllü çalışanlar hem iş hayatlarında hem de sosyal hayatlarında kendilerini daha iyi ifade ettiklerini, birlikte ekip olarak eğlenmek için buluşurken, sunum yaparken veya bir anlatım esnasında daha rahat özgüvenli olduklarını, özgürce yaratmanın gücünü keşfederken iyi bir tiyatro izleyicisi ve okuryazarı olma konusunda farkındalık kazandıklarını ifade ediyorlar. Onları kendi gündelik iş hayatlarından birazcık koparıp hayatlarında ‘bir küçük parantez’ açıp sahnede yeni roller, yeni oyunlar üretmelerine destek oluyoruz. Bir nevi de kendilerini keşfetmelerine, kendileriyle oynayabilmelerine, eğlenebilmelerine katkı sunmaya çalışıyoruz.”Ekibe özel oyun yazdımOyunun yazarı ve yönetmeni Suzan Acun İlhan ise, “Oyunumuz birçoğumuz gibi rutinin içinde sıkışmış insanların, her zaman var olan ama çoğu zaman görmezden geldiğimiz renkleri, bu kez tiyatro aracılığı ile yeniden keşfetmelerinin hikâyesini anlatıyor” diyor. 19 kişilik oyuncu kadrolarının olduğunu belirten İlhan, “Oyuncularımız birinci ve ikinci gösterimde de farklı rollerde yer alıyor. Softtech’in çalışanları olarak gönüllü kadroya katılan oyuncularımızın, ilk tiyatro sahnesinde farklı farklı karakterleri deneyimlemesini istedim”ifadesini kullanıyor. İlhan, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Tiyatronun dehalarından olan; Shakespeare, Çehov, Cemal Reşit Rey gibi yazarların oyunlarından sahneler alarak, çağımıza ayna tutmaya çalıştım. Provalara başlamadan önce oyunculuk üzerinden ekibin potansiyelini daha iyi anlama imkanım oldu. Bu sebeple ekibe özel bir oyun yazmaya karar verdim. ve günümüzde geçen sahnelerde, oyuncuların zorlanmayacakları, aşina oldukları karakterler yazdık. ‘Hamlet’, ‘Bir Evlenme Teklifi’,’ Lüküs Hayat’ yine Gülseren Aydın ile birlikte yazdığımız ‘Şahmaran’, oyunlarından kendi içlerinden kolajlar yaparak sahneler aldık. Bu sahnelerle günümüzden geçmişe bir portal açtık. Ortaya komedi ve müzikli bir oyun çıktı.”Çalışanlar birbiriyle bağlarını güçlendirdiEserde oynayan Softtech İnsan Kaynakları Direktörü Aslı Abacı ise bu iş birliği kapsamında, çalışanların hem kendilerini hem de birbirlerini tanıyarak bağlarını ve işbirliklerini güçlendirme fırsatı bulduklarını ifade ediyor. Elde edilen gelirin deprem bölgesine bağışlanması üzerine ise “Depremin ardında bıraktığı yaraları bir nebze de olsa sarabileceğimizi bilmek, bizi fazlasıyla heyecanlandırıyor” şeklinde konuşuyor.Sofya’da ibadete açık tek cami: BanyabaşıSofya’nın kalbinin attığı Marie Louise Bulvarı’nda Osmanlıların Sofya’da inşa ettikleri ikinci büyük cami olan Banyabaşı Camii, aynı zamanda Avrupa’nın en erken tarihli camilerindendir. Geniş orta kubbesi ve Evliya Çelebi’nin “şehrin en güzeli” dediği tek şerefeli minaresiyle oldukça dikkat çekici bu cami günümüzde Sofya’da ibadete açık tek camidir.Kayıp çiniler İstanbul’da yeniden üretildiİstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü, “İznik’ten Dünyaya Kayıp Çiniler” sergisi ile kayıp çinileri gündemine taşıyor. 14-18. yüzyıllar arasında çeşitli yollarla ülkemizden götürülen İznik çinisinin nadide örnekleri reprodüksiyon da olsa yeniden kültürümüze kazandırılıyor. Sergide yer alan sanatçılardan Emre Atırcıoğlu, “Amacımız orijinallerini geri alamıyorsak günümüz şartlarında birebir üretimlerini sağlayarak bu kültürel mirasa sahip çıkmak. Biz de elimizdeki bu meziyeti kullanarak bütün formları çömlekçi çarkında birebir bezeme, form ve sır kalitesi benzer şekilde üretmeyi başardık” diyor. Kendimiz ile dalga geçersek hayat hafifler18 yıl boyunca Barselona, New York ve San Francisco’da yaşayan ve eğitim gören sanatçı İspanya’da birçok dizide rol aldı. Türkiye’ye gelen Lesli Karavil “Amaç sadece seyircinin değil benim de eğlenmem ancak bu şekilde tüm seyirci harika bir noktaya çıkıyor” diyor.
Bir yanıt yazın