Ömer, The Idol, Katledilen Cennet, Aramızdaki Sözler ve Huda’s Salon filmleriyle bilinen Filistin kökenli Hollandalı yönetmen Hany Abu Assad, On5 Sıfır7 Film Haftası kapsamında ülkemize geldi. Cannes, Berlin, Altın Portakal başta olmak üzere çeşitli festivallerden ödülle dönen yönetmen, yapımlarında sıklıkla Filistin’in hikayelerini ele alıyor. Ödüllerinin önemli bir kısmını ülkesinin hikayesini anlatarak kazanan Abu-Assad’a hem bu hikaye anlatıcılığını hem de yeni nesil film yapımcılarının başarılarını ve görünürlüklerini sordum.Hany Abu AssadMİZAH ANLAYIŞLARINDAN ETKİLENİYORUMGünümüzde yetişmiş çok sayıda genç Filistinli yönetmen olduğuna dikkat çeken Abu-Assad, her birinin sesini duyurmak için büyük çaba verdiğini ifade etti. Korkuların üzerine gidilirse daha fazla kişiye ulaşılacağını söyleyen Abu-Assad, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Unutmamalıyız ki düşmanımız Siyonist hareket, hikayelerimizin duyulmasını engelliyor. Onlarla süren 75 yıllık mücadelemizde, bu hikayelerin duyulması için satır aralarında nasıl manevra yapmamız gerektiğini öğrendik. Dünya bize yardımcı olmak istiyorsa, cezalandırılmaktan korkmayı bırakmalı. Çünkü, hikayemizin duyulmasını önlemek için, gerçeği söyleyen herkesi kariyeriyle cezalandırma yoluna gidiyorlar. Eğer yeterince insan fedakarlık yaparsa, hikayemiz daha da duyulacaktır.”TÜM DÜNYANIN DENGESİ DEĞİŞTİŞimdilerde yeni bir film üzerine çalışan yönetmen, 7 Ekim’den bu yana meydana gelenlerin kendisine odaklanma zorluğu yaşattığını söyledi. Gazze’nin tüm dünyanın dengesini değiştirdiğini belirten yönetmen, kendi çalışmalarının da yakın zamanda şekillendiğine değindi. Gazze’deki İsrail zulmünün sinema dünyası ve Filistinli sanatçılar üzerindeki etkilerini de değerlendiren Yönetmen, “Gazze hepimizi şaşırttı. Dünya sahnesine çıktı ve her şeyi resetledi. Neredeyse dünyanın geleceğini değiştiriyorlar. Dolayısıyla biz de bir reset durumundayız, tüm dünya yeniden başlatılıyor. Ben de öyleyim, 7 Ekim’den önce izlediğim yol, oldukça değişti. Yaklaşık on ay sonra ne yapmam gerektiği, ne tür filmler yapmak istediğim konusunda artık netim” şeklinde konuştu.FİLM ÇEKMESEM SİLAH ALIP SAVAŞACAKTIMGazzeli film yapımcısı Rashid Masharawi’nin asistanlığını yaparken film yapımcısı olmak istediğini dile getiren Hany Abu-Assad, “14 yaşındayken, bir şeyler yapmam gerektiğini fark ettim. Silah alıp savaşmalı mı yoksa başka bir şey mi yapmalıydım? Sanatla direnmeyi seçtim. Çünkü bu benim fizik ve düşünce yapımla daha uyumluydu. Gençken beni mücadelede canlı tutan çeşitli filmler izledim. İlham aldığım bu filmler gibi insanları değiştirecek, duygularına hitap edecek işler yapmak istedim. Bu yüzden film yapmayı seçtim” sözleriyle anlattı.İDOL ON5 SIFIR7 FİLM HAFTASINDA GÖSTERİLECEK4. kez gerçekleşecek On5 Sıfır7 Film Haftası, bugün başladı. “Direnişin Anahtarı Sinema” başlığıyla düzenlenecek etkinlikte, dünya sinemasından 20 film izleyiciyle buluşacak. Bu yapımlar arasında Hany Abu-Assad’ın İdol filmi de yer alıyor. Yapım; yarın 19.00’da Beyoğlu’ndaki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde, 11 Temmuz Perşembe 19.00’da Cemil Meriç Gençlik Eğitim ve KM’de, 13 Temmuz Cumartesi günü ise 19.00’da Zeytinburnu KKSM’de ücretsiz olarak gösterilecek.Filistin Sineması Özel Bölümü izleyicilerle buluşacak: TRT 12 Punto başladıSinema sektörüne yeni bir soluk kazandırmak amacıyla TRT tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen "TRT 12 Punto" başladı. TRT Genel Sekreteri İbrahim Keleş 12 Punto’nun Türk sinemasındaki ve dünya sinemasında büyük etkileri olduğundan bahsederek, "12 Punto sadece Türk sinemasına değil dünya sinemasına ve sinema endüstrine Türkiye’den bir marka olarak ciddi katkı sağlıyor." dedi. Öte yandan TRT 12 Punto bu yıl Filistin’e de ayrı bir parantez açacak. Bu yıl 12 Punto 2024’te Filistin sinemasının güncel ve önemli filmleri “Filistin Sineması Özel Bölümü”nde izleyicilerle buluşacak. Filistinli yönetmenlerin güçlü ve etkili dört filmi açık havada gösterim yapacak.Türklerin ata toprağındaki ‘kayıp kenti’ bulundu: Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında da adı geçiyorİzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, Moğolistan’ın Tuul Vadisi’nde yürüttükleri kazı çalışmalarındaki alanın Dokuz Oğuzlar’ın yaşadığı ve Göktürkler ile savaştığı "Togu Balık" kenti olduğunu kanıtladı. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarında da adı geçen Dokuz Oğuzlara (Uygurlar’ı kuran boylar) ait Togu Balık kenti olduğu düşünülen, Moğolistan’ın Tuul Vadisi’ndeki yerleşim yeri kalıntılarında gerçekleştirilen ortak kazı çalışmalarında 30 kişilik ekip görev alıyor. Kültür sanat dünyasının Gazze karnesiAYBİR’in hazırladığı “Kültür Sanat Camiasının Soykırımcı İsrail’e Karşı Tutumu” başlıklı rapor tanıtıldı. Raporda, kurumsal tepkilerin daha çok, Batı ülkelerinden geldiği, Türkiye’deki bireysel tepkilerin ise kamuoyu oluşturmaktan uzak olduğu vurgulandı.
Bir yanıt yazın